13. Hukuk Dairesi 2015/38826 E. , 2018/825 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ... sahibi ile aralarında 26.6.2006 tarihinde yapı denetim hizmet sözleşmesi imzalandığını, inşaatın yapı ruhsatının 7.8.2006 tarihinde alındığını ve yapı ruhsatında yapı denetim kuruluşu olarak kendilerinin ünvanı ve imzası bulunduğunu, sözleşme, kanun ve yönetmelik çerçevesinde edimlerini ifa ettiklerini, bu hususlara ilişkin hak ediş raporlarının düzenlendiğini, inşaatın % 100 seviyeye ulaştığını ve kendilerine herhangi bir ücret ödenmediğinden dolayı davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durdurulmasına karar verildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı, yapı denetim hizmet sözleşmesinin kendisi veya vekili tarafından imzalanmadığı gibi hak ediş raporlarındaki imzaların da kendisine ait olmadığını, yüklenici ile imzalanan inşaat sözleşmesinde yapı denetim ücretinin ödenmesinden yüklenicinin sorumlu olduğunun kararlaştırıldığı yönünde savunma yaparak davanın reddini dilemiş, davalının alacaklı olmadığı halde kötüniyetle takip başlattığını ileri sürerek davalı aleyhine % 40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile imzalan sözleşme uyarınca yapı denetim hizmetini ifa ettiğini ileri sürerek kararlaştırılan ücretin tahsili için başlatmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmış; davalı ise, sözleşme ve hakediş raporlarındaki imzanın kendisine ait olmadığına yönelik savunmada bulunmuş; mahkemece, davaya dayanak yapılan yapı denetim hizmet sözleşmesindeki imzanın davalı arsa sahibine ait olmadığı ve davalı ile dava dışı yüklenici arasında yapılan inşaat sözleşmesi gereğince yapı denetim hizmeti ücretinin dava dışı yükleniciye ait olduğu ve buna göre yapılan hizmetin karşılığı olan bedelin dava dışı yükleniciden istenebileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun'un 5. maddesinde, yapı denetim hizmet sözleşmelerinin yapı sahibi ile Denetim kuruluşu arasında akdedileceği hükme bağlanmış, bahsi geçen kanuna dayanılarak çıkarılan Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin 8. maddesinin 1 numaralı bendinde de yapı sahibinin, yapı denetimi hizmet sözleşmesini bizzat veya hukuken temsile yetkili vekili aracılığı ile imzalamak zorunda olduğu belirtilmiş bulunmaktadır. Yukarıda bahsi geçen yasal mevzuat uyarınca, yapının denetimi için yapı denetim kuruluşu ile hizmet sözleşmesinin imzalanması zorunluluğunun bulunduğu ve sözleşmeninde bizzat veya hukuken temsile yetkili vekili aracılığıyla yapı sahipleri tarafından imzalanması gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; Davacının yapı sahibi olduğu, yapı denetim sözleşmesi altındaki imzanın davacıya ait olmadığı ve sözleşmenin davacının hukuken temsile yetkili vekili aracılığıyla imzalanmadığı anlaşılmakta ise de yapı ruhsatında davacı şirketin adının yazdığı sabittir. Davacı, bu hizmetin davalı dışında başka bir firma tarafından verildiğini iddia ve ispat etmemiştir. Bu durumda, davalının verdiği hizmet karşılığında ücret talep etme hakkının bulunduğunun kabulü gerekir. Aksinin düşünülmesi davacı arsa sahibinin haksız zenginleşmesi sonucunu doğurur ki bunun kabul edilmesi hukuken mümkün değildir. Bu durumda; mahkemece, davalı tarafından ne kadar hizmet verildiği hususunda deliller toplanarak, gerekirse mahallinde keşif yapılmak suretiyle davalının yaptığı işin miktarı belirlenip, konusunda uzman bilirkişi vasıtasıyla talep edebileceği ücret tespit edilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir. Mahkemenin değinilen bu yönleri gözardı ederek, yazılı şekilde davanın kabulüne dair hüküm tesis etmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2015/38826 E. , 2018/825 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat