5. Hukuk Dairesi 2018/11563 E. , 2020/3009 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

5. Hukuk Dairesi 2018/11563 E. , 2020/3009 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi


Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin kabulü ile Taşova Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.10.2017 tarih ve 2016/194 E. - 2017/313 K. Sayılı ilamının kaldırılmasına, eksik delillerin toplanıp davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kesin olarak karar verilmesine ilişkin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 20/02/2020 günü temyiz eden davalı vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhine temyiz olunan davacı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davalı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf isteminin 6. Hukuk Dairesince kabulü ile Taşova Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.10.2017 tarih ve 2016/194 E. - 2017/313 K. Sayılı ilamının kaldırılmasına, eksik delillerin toplanıp davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kesin olarak karar verilmiş, bu karar davalı vekilince süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda değerlendirmede esas alındığı belirtilen ürünlerin 2016 yılı itibarıyla dekara asgari ve azami verimini, kg başına toptan satış fiyatını ve ayrıntılı üretim giderlerini gösterir veri cetvelinin İl/İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden getirtilerek bu verilere uygun olarak değerlendirme yapılıp yapılmadığının denetlenmemiş olması, fen bilirkişisinden taşınmazların köy yerleşik alanına uzaklıklarının ek rapor halinde istenmesi, köy yerleşik alanına uzaklığa göre belirlenen oranın, taşınmazların anayola bitişik olmalarından kaynaklanan %20 objektif değer artış oranı ile toplanması için teknik bilirkişi heyetinden ek rapor temin edilerek taşınmazlara değer belirlenmesi için davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
Her ne kadar Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK'nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kararın kesin olarak verildiği belirtilmiş ise de; öncelikle, bölge adliye mahkemesince verilen bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olup olmadığı ön sorun olarak incelenmelidir.
Bu bağlamda; Bölge adliye mahkemesinin dosyayı geri gönderme kararının yasal dayanağı 6100 sayılı HMK'nun 353. maddesidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesinde Bölge Adliye Mahkemesince duruşma yapılmadan verilecek kararlar şu şekilde belirtilmiştir.
Madde 353 -(1)“ Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;
a)Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:
1) Davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması,
2)İleri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması,
3)Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması veyahut mahkemenin bölge adliye mahkemesinin yargı çevresi dışında kalması,
4) Diğer dava şartlarına aykırılık bulunması,
5)Mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına, merci tayinine karar verilmiş olması,
6)Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması,
b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;
1)İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,
2)Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,
3)Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.
Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile eksik inceleme sebebiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair hüküm kurulduğundan HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca karar verildiği anlaşılmaktadır.
HMK 353/l-a-6 maddesinde ise, ilk derece mahkemesince, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması halinde, esasa ilişkin inceleme yapılmadan kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verileceği düzenlenmiştir.
HMK 369.maddesinde; ''Yargıtay, tarafların ileri sürdüğü temyiz sebepleri ile bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebilir.'' hükmü bulunmaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353.maddesinde, bölge adliye mahkemesinin dosyayı ilk derece mahkemesine geri gönderme sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır. Kanunda sayılan geri gönderme sebepleri arasında 'delillerin eksik toplanması' bulunmamaktadır. 'Delillerin hiç birinin toplanmaması ve gösterilen delillerin hiç değerlendirilmemesi' vardır. O halde kanundaki düzenleme karşısında Bölge Adliye Mahkemesince delillerin eksik toplanması sebebiyle dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bölge adliye mahkemesince verilen kararın temyizinin mümkün olduğu sonucuna varılmıştır.
İlk derece mahkemesince tarafların gösterdikleri delillerin çoğu toplandığından Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/l-a-6. maddesi uyarınca eksik hususların ikmali için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, eksik delillerin toplanması konusunda özellikle HMK’nın 353, 354 ve 373. maddeleri ele alındığında da, kanundaki düzenleme karşısında bölge adliye mahkemesince verilen kararın yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu maddelere bakacak olursak;
HMK 353/l-b-3 maddesinde; 'Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir.”
HMK 354. maddesinde; “(1) Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesince inceleme, davanın özelliğine göre heyetçe veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılır.
(2) İnceleme sırasında gereken hâllerde başka bir bölge adliye mahkemesi veya ilk derece mahkemesi istinabe edilebilir.'
Yine HMK'nun 357/3. maddesinde; 'İlk derece mahkemesinde usulüne uygun olarak gösterildiği halde incelenmeden reddedilen veya mücbir sebeple gösterilmesine olanak bulunmayan deliller bölge adliye mahkemesince incelenebilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen hükümler değerlendirildiğinde, eksik delillerin bölge adliye mahkemesince toplanması gerektiği anlaşılmaktadır. O halde bölge adliye mahkemesince toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HMK'nun 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davalı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.540,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 20/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön