5. Hukuk Dairesi 2019/9572 E. , 2020/1341 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

5. Hukuk Dairesi 2019/9572 E. , 2020/1341 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile bir kısım davalılar vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ve davalılardan ... ve ... vekili ile ...ve ...Kayyımı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Kamulaştırılan taşınmazın üzerinde bulunan ... ve ...’a ait yapıya resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak;
1-Mahkemece verilen hüküm Dairemiz bozma kararı ile ortadan kalktığından ; ilk kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden kesinleşen bedelin davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu da gözetilerek, taşınmazın tamamı için kamulaştırma bedelinin tespiti gerekirken davalılardan ... ve ...için fark bedele, ...ve ...kayyımı yönünden ilk karardaki bedele hükmedilerek ve diğer davalılar bakımından hüküm kurulmayarak infazda tereddüt oluşturması,
2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi'nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1.bölüm
kararı da gözönüne alınarak, ilk kararı temyiz eden ve etmeyen davalılar yönünden ayrı ayrı bozmadan önce tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele 06.02.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 27.03.2013 gününe kadar, bozma sonrası artan kısma ise 06.02.2012 tarihinden son karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Davanın niteliği gereği asıl davada kendisini vekille temsil ettiren davalılar... ve ... lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ve davalılardan ..., ... vekili ile ...ve ...Kayyımı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 03/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.













Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön