9. Hukuk Dairesi 2017/19268 E. , 2020/18998 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde Ekim 1994 tarihinde işe başladığını, hiçbir açıklama yapılmaksızın Kasım 2012 tarihinde işten çıkarıldığını, aylık 739,80 TL net ücretle çalıştığını, yemek ve yolun işveren tarafından karşılandığını, işyerinin tüm çay ve yemek işleri ile ilgilendiğini, 2012 yılı Ekim ayı bir aylık maaşının ödenmediğini, işyerinde haftanın 6 günü 08.00-20.00 saatleri arasında çalışıldığını, dini-milli bayramlarda çalıştığını ancak fazla çalışma ücretleri ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin de ödenmediğini, yıllık izinlerini kullanmadığı halde yıllık izin ücretlerinin de işveren tarafından ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin, milli ve dini bayram ücret alacağı ve ödenmeyen bir aylık maaş alacaklarının ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dosya kapsamından dava açıldığı sırada davalı şirket hakkında tasfiye işlemine başlandığı anlaşılmaktadır.
Tüzel kişiliğin son bulması ile artık eski tüzel kişinin taraf ehliyeti de son bulur. Bundan sonra, eski tüzel kişiye karşı veya onun adına dava açılamaz. Bu halde, ölü kişiye karşı veya ölü adına dava açılması hakkındaki usuli işlemlerin kıyasen uygulanması gerekir.
Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü mümkün değildir.
Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir. Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde, hataya dayalı bir hukuki işlemin düzeltilmesine imkan tanınması kaçınılmazdır.
Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın kollektif şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanması gerekmektedir.
Türk Ticaret Kanunu’nda tasfiye memurunun görev ve yetkileri, tasfiyenin nasıl yapılacağı, alacaklıların haklarının nasıl korunacakları açıklanmıştır.
Ayrıca, tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı bulunan kişilerin yapılan ilanlara rağmen alacaklarını yazdırmamalarının alacağın düşmesini gerektirmeyeceği hukuksal gerçeği de dikkate alınmalıdır.
Tüzel kişiliği sona eren şirketin ihyası için tasfiye memuru ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek görevli Asliye Ticaret Mahkemesinde ayrı bir dava açılması için davacı tarafa uygun bir süre verilmelidir. Dava açıldığı takdirde ve alınacak sonuca göre eldeki davaya devam edebilme imkanı bulunduğu belirlendiğinde, tüzel kişiliğe tebligat yapılarak, usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre şimdilik diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
9. Hukuk Dairesi 2017/19268 E. , 2020/18998 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat