10. Hukuk Dairesi 2016/8136 E. , 2018/7148 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2016/8136 E. , 2018/7148 K.


'İçtihat Metni'

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Dava, 30.06.2007 tarihli iş kazası sonucu %100 sürekli iş göremezlik durumuna giren kazalı sigortalıya bağlanan peşin sermaye değerli gelirler ve yapılan masrafların tahsili istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunu'nun 26. maddesidir.
Hükme esas alınan 22.10.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre, davalı işveren şirket % 85 ve sigortalı ...'in % 15 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, kusur raporunda ceza yargılaması sonucunda mahkum olamların kusurlarının irdelenmediği, oysa ... 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/158 Esas sayılı dosyasında dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu yaralamaya sebebiyet vermek suçundan, ...ve ...asli, Menderes Tekli tali kusurlu bulunup haklarında mahkumiyet kararı verildiği ve kararın Yargıtay 12. Ceza Dairesi incelemesi ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Borçlar Kanununun 53. maddesi hükmüne göre, kusurun takdiri ve zarar miktarının tayini hususunda hukuk hakimi ceza mahkemesi kararı ile bağlı değil ise de ceza mahkemesinde saptanan maddi olgularla bağlı olduğundan, mahkumiyetin kesinleşmesi halinde mahkum olanlara az da olsa bir miktar kusur verilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hakiminin, ceza hakiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof. Dr. Kemal Gözler, “Res Judicata’nın Türkçesi Üzerine”, ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, sayı 2, 2007, s.45-61 ) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır.
Yargılandığı ceza dosyasında mahkum olduğu anlaşılan kişilerin mahkumiyet hükmü gözetilerek, kusuru bu yönde irdelenmeli ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden kusur oran ve aidiyeti konusunda tüm tarafların kusuruna dair yeniden rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 26.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön