10. Hukuk Dairesi 2019/3138 E. , 2019/9969 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2019/3138 E. , 2019/9969 K.


'İçtihat Metni'

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamından sonra davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, tüm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece ilk kez verilen 15.07.2013 tarihli karar, Dairemizin bozma ilamı ile '... Somut olayda; davacı, 01.06.1998- 01.02.2002 tarihleri arasında davalı işyerinde kesintisiz çalıştığının tespitini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının, 27.12.1998-01.02.2002 tarihleri arasında davalı işyerinden bildirilen 07.05.1999-10.05.1999 tarihleri arasındaki 3 günlük sürenin dışlanması sureti ile davalı işyerinde kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli ve yeterli değildir. Davacının, davalı işyerinden bildirilen 3 gün dışında, 01.01.2001 tarihinden itibarin dava dışı ... sicil nolu işyerinden bildirilen 240 gün çalışması bulunmaktadır. Mahkemece, re'sen araştırma ilkesi doğrultusunda, uyuşmazlığa konu dönemin tamamını kapsar şekilde çalışması bulunan bordro tanıkları re’sen belirlenerek beyanlarına başvurulmalı; talep edilen döneme ilişkin bordro tanıklarına ulaşılamadığı takdirde sigortalı ile birlikte çalışan kişiler ile aynı çevrede işyeri olan işveren, ya da, bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanık anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanık anlatımları karşılaştırılmalı, varsa, çelişki giderilmeli, sigortalının kayıtlarda görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği, ya da, bildirim dışı kaldığı hususu yeterince araştırılmalı; işyerinde Kurum tarafından yapılmış tespit ve müfettiş raporu bulunup bulunmadığı araştırılmalı, çalışmanın tam zamanlı olup olmadığı, aynı anda iki işyerinde birden çalışmasının mümkün olup olmadığı, işin ve işyerinin kapsamı gözetilerek belirlenmeli, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.' gerekçesi ile bozulmuştur.
Eldeki davada, bozmadan sonra yapılan yargılamada Mahkemece; davacının hizmet dökümünde yer alan dava dışı “...” sicil nolu işyerinden bildirilen 240 günlük çalışmanın davacıya ait olmayıp ... isimli şahsa ait olduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan gelen cevabi yazıda ... isimli şahsın sehven davacıya ait sicil numarası ile bildirildiğinin belirtildiği, sonuç itibariyle davacının dava dışı “...” sicil nolu iş yerinde herhangi bir çalışmasının olmadığı, tanık olarak dinlenen ... , ... r, ... ve ... bordro tanıklarının tamamı olup, başkaca davalı iş yerinde çalışan bir şahsın tespit edilemediği, yine ..., ... , ... ve ...'ın ise yapılan kolluk araştırması sonucunda komşu iş yeri çalışanları olduğunun tespit edildiği, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde resen araştırmayı gerektirir başkaca bir hususun bulunmadığı gerekçesiyle; “Yargıtay 10 Hukuk Dairesi'nin 10/02/2014 tarih 2013/19766 E., 2014/2923 K., sayılı ilamının hizmet tespitine ilişkin hususları bakımından mahkememizin 2006/401 E., 2013/633 K., sayılı ilamının hüküm kısmının 1. maddesinde direnilmek suretiyle davanın kısmen kabulü ile davacının 27/12/1998-01/02/2002 tarihleri arasında davalı ...'a ait 11019115 sicil nolu işyerinde kesintisiz olarak çalıştığının tespitine fazlaya ilişkin istemin reddine, Davacının davalıya ait işyerinde çalıştığı tespit edilen 27/12/1998-07/05/1999 ve 10/05/1999-01/02/2002 tarihleri arasındaki hizmetlerinin SGK'ya bildirilen ihtilafsız 07/05/1999-10/05/1999 tarihleri arasındaki 3 günlük çalışma süresi ile birleştirilmesine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 10/02/2014 tarih 2013/19766 E., 2014/2923 K., sayılı ilamının 506 sayılı Yasa'nın 60/G maddesine ilişkin hususlar bakımından uyulmasına, davacının 18 yaşını ikmal ettiği 10/04/2000 tarihinden önceki çalışmalarının prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilmesine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 10/02/2014 tarih 2013/19766 E., 2014/2923 K., sayılı ilamının vekalet ücretine ilişkin hususlar bakımından uyulmasına, davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,…” karar verildiği belirtilmiştir. Direnme kararı üzerine, dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiş ve Hukuk Genel Kurulunun 2015/10-510 Esas, 2019/69 Karar sayılı 05.02.2019 tarihli ilamı ile mahkemece ilk kararın Dairemizce bozulmasından sonra dosyaya giren yeni deliller çerçevesinde yeni bir karar verildiği, mahkemenin direnme olarak adlandırdığı bu kararın gerçekte direnme olmayıp, yeni olgu ve delillere dayanan yeni bir hüküm olduğundan, yeni hükmün temyizen incelenmesi görevinin Dairemize ait olduğundan bahisle dosya Dairemize gönderilmiştir.
Mahkemece, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün olmamakla, dosyanın incelenmesinde, hizmet tespiti yönünden Mahkemece, dinlenen tanık beyanlarına itibarla, kısmen kabul kararı verildiği, dinlenen davacı ve davalı tanıklarının uyuşmazlık konusu dönemi kapsar şekilde davalı işveren bünyesinde çalışmadığı, uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde davalı işverenlikte sigortalı çalışması olan kimsenin olmadığı, ayrıca kolluk marifetiyle tespit edilen komşu işyeri tanıklarının, resmi olarak çalışmalarına ilişkin kayıt ve belgelerin dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, re'sen araştırma ilkesi doğrultusunda, beyanlarına itibar edilen, komşu işyeri tanığı olduğu anlaşılan ..., ... isimli kişilerin işyeri faaliyetlerinin süresi, ilgili Belediye ve Emniyet’ten sorulmak suretiyle, beyanları denetlenmeli, ayrıca diğer komşu işyeri sahiplerinin faaliyet süreleri de resmi olarak belirlenip kabule konu dönemde bordroda kayıtlı bordro tanıkları belirlenip dinlenerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ...'a iadesine, 17.12.2019 günü oybirliği ile karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön