10. Hukuk Dairesi 2020/1963 E. , 2020/7919 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2020/1963 E. , 2020/7919 K.


'İçtihat Metni'


Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, 5510 sayılı Kanun'un 81. maddesinin (ı) bendinde yer alan beş puanlık prim indiriminden yararlandırılması gerektiğinin ve Kuruma borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma üzerine hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu dosya kapsamından, ... 1. İş Mahkemesi'nin 14/05/2014 tarih ve 2012/806-2014/275-E/K sayılı kararı ile davacının 01/01/1988-21/03/2006 tarihleri arasında davacı müvekkil şirkete/işverene ait işyerinde çalıştığının tespitine karar verildiği, bu kararın 26.03.2015 tarihinde Yargıtay 21. Hukuk dairesince onanarak kesinleştiği, ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün söz konusu kesinleşmiş hizmet tespiti kararına istinaden 01/01/1988-21/03/2006 dönemi için 19/06/2015 tarihli yazı ile 76.097,50 TL (10.176,09 TL s.p ve i.s.p, 65.921,41 TL gecikme zammı olmak üzere ceman 76.097,50 TL) tahakkuk ettirip müvekkil şirketi temmuz 2015 ayından itibaren devlet katkısından (sigorta primleri işveren hissesi teşviklerinden ) yararlandırmadığı, bunun üzerine davacı şirketçe 01/01/1988- Mayıs 2005 dönemine ilişkin 70.860,40 TL kısmı zamanaşımına uğradığından bahisle yatırılmayıp, zamanaşımına uğramayan Haziran 2005 - Mart 2006 dönemine ilişkin 5.237,10 TL'sini ödendiği, ve işbu dava ile davalı Kurum ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün davacı şirket hakkında 19/06/2015 tarihli yazı ile tesis edilen sigorta primleri, işsizlik sigortası primleri ve bunların gecikme zamlarından oluşan 70.860,40 TL kısmının zamanaşımına uğradığının/borcunun bulunmadığının tespitini, Kurumun 19/06/2015 tarihli işleminin iptalini, şirketin 5510 sayılı Yasanın 81/1-ı, 2 maddesinde öngörülen sigorta primleri işveren hissesi teşviklerinden Temmuz 2015 tarihinden itibaren yararlanması gerektiğinin tespiti talep edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada “davanın kabulü ile; davalı Kurum tarafından davacı hakkında düzenlenen 19/06/2015 tarih ve 3236794 sayılı işlemin iptali ile, davacının söz konusu işleme konu toplam 70.860,40 TL miktarında davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitine; davacı şirketin 5510 sayılı Yasanın 81/1-ı bendi ile 2. Fıkrasında öngörülen prim teşviklerinden 2015 Temmuz ayından itibaren yararlandırılmasına,” karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece bozma doğrultusunda yapılan prim tahakkuku yönünden zamanaşımı değerlendirmesi yerinde görülmüş ise de, 27.03.2018 tarihli ve 7103 sayılı Vergi Kanunları ile bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik yapılması hakkında Kanun'un 70. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen Ek 17. madde bakımından irdeleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olarak görülmüştür.
27.03.2018 günlü 30373 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7103 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 70. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen Ek 17. maddesi ile prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanabileceği halde yararlanmayan işverenlere belirlenen şartlarda prim teşviki, destek ve indiriminden istifade etme imkanı tanınmıştır. Ek 17. maddede aynen; “Bu Kanun veya diğer Kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabileceği halde yararlanılmadığı ay/dönemlerde gerekli tüm koşulların sağlanmış olması ve yararlanılmayan ayı/dönemi takip eden altı ay içerisinde Kuruma müracaat edilmesi şartlarıyla, başvuru tarihinden geriye yönelik en fazla altı aya ilişkin olmak üzere, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşviki, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin olmak üzere tüm şartları sağladığı halde bu Kanun veya diğer Kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanmamış işverenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerin değiştirilmesine yönelik talepte bulunan işverenler tarafından en son bu maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından itibaren bir ay içinde Kuruma başvurulması halinde, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşvik, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.
Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında talepte bulunan işverenlere iade edilecek tutar, maddenin yürürlük tarihinden önce talepte bulunanlar için maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından, yürürlük tarihinden sonra talepte bulunanlar için ise, talep tarihini takip eden aybaşından itibaren Kanuni faiz esas alınmak suretiyle hesaplanarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak üç yıl içinde ödenir. Ödeme, öncelikle bu Kanunun 88 inci maddesinin on dört ve on altıncı fıkralarına göre muaccel hale gelmiş prim ve her türlü borçlardan, sonrasında ise ilgili Kanunlar uyarınca yapılandırma veya taksitlendirme de dâhil olmak üzere muaccel haldeki prim ve her türlü borçlarından mahsup yoluyla gerçekleştirilir. Ancak, üç yıl sonunda ilgili Kanunları gereği yapılandırılma veya taksitlendirilme sebebiyle vadesi gelmemiş taksit ödemelerinden peşinen mahsup edilir. Kuruma borcu bulunmayan işverenlere altı ayda bir eşit taksitlerle iade yapılır.
Görülmekte olan davalarda ayrıca bir başvuru şartı aranmaksızın, dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek Kanuni faiziyle birlikte hesaplanacak tutar üçüncü fıkra hükümlerine göre mahsup veya iade edilir. Mahkemelerce, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Yargılama giderleri idare üzerinde bırakılır ve vekâlet ücretinin dörtte birine hükmedilir. Ayrıca, İlk Derece Mahkemelerince verilen kararlar hakkında Sosyal Güvenlik Kurumunca Kanun yollarına başvurulmaz ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan Kanun yolu başvurularından vazgeçilmiş sayılır.' şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında yapılacak iş, mahkemece Kurumdan davacının yukarıda açıklanan Ek madde 17. hükmüne göre davacı tarafın temyiz dilekçesinde belirttiği başvurusu bulunup bulunmadığı sorularak anılan Yasa maddesi kapsamına göre değerlendirme yapmak, Kurumun başvuruyu kabul etmemiş olması halinde işin esasına girerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Bu hukuki olgu çerçevesinde, yeniden inceleme yapılmak üzere mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön