10. Hukuk Dairesi 2020/779 E. , 2020/7912 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2020/779 E. , 2020/7912 K.


'İçtihat Metni'


Mahkemesi : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : Antalya 2. İş Mahkemesi


Dava, hacizlerin kaldırılması ve ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle hak düşürücü süre yönünden davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I- İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; SGK nın 2007/14164 sayılı dosyadan ...Teks. İmal. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin SSK 'ya olan prim borçları nedeniyle ile kamu takibi yapıldığını, 2007 yılında yapılan takite şirket adına herhangi bir malvarlığı olmadığı gerekçesi ile ortakları ve yetkilileri hakkında da takibe geçildiğini, ancak bu sırada müvekkili adına yapılan bir takip veya tebligatta bulunmadığını, dosyada taraf olarak dahi gösterilmediğini, daha sonra şirketten ortaklarından ve yetkililerinden para tahsil edilemeyince müvekkil aleyhine 2007 yılında icra takibine başvurulduğunu haciz kararı alındığını, müvekkile şirket borcu olan 3.326,500,00 TL'nin ödenmesi takip yapıldığı ve yazılar gönderildiğini, 2003/01-2011/11. dönemine ait dönemden kalan borç için müvekkile 17/11/2015 yılında borcun ödenmesi ihtaratı yapıldığını, bahsi geçen alacak zaten zamanaşımına uğradığını, aradan 10 seneden fazla süre geçtiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin borçlu şirketin ortağı olmadığını, hiçbir şekilde şirketin müdürü v.s olarak genel temsilcisi yahut yetkilisi de olmadığını, SGK borcundan sorumlu olması hukuken mümkün olmadığını, müvekkil mesleği ve uzamanlığı gereği çalıştığı firmada Gümrük işlemlerini yaptığını, bunun dışında hiçbir işlemde ismi dahi geçmediğini imzası da bulunmadığını, tek başına temsil yetkisi olmadığını belirterek, SGK tarafından müvekkili aleyhine yapılan takibin iptaline, müvekkilinn borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum işleminin yasa ve mevzuata uygun olduğunu ileri sürerek; davanın reddini istemiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi kararının özeti: 'davanın hak düşürücü süre yönünden reddine...' karar verilmiştir.
B- BAM KARARI
Bölge adliye mahkemesince “Dosya kapsamı, delil durumu itibariyle, Antalya 2. İş mahkemesi 2016/382 Esas 2019/10 Karar sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun hmk'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,“ karar verilmiştir.
IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle, kurum tarafından 2007/14164 sayılı dosyadan ...şirketi hakkında prim borçları nedeniyle takip yapıldığını, takipte şirket adına herhangi bir mal varlığı olmadığı gerekçesi ile ortakları ve yetkilileri hakkında takibe geçildiğini, borç için müvekkiline ödeme ihtaratı yapıldığını, takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, prim borçlarından müvekkilinin sorumlu bulunmadığını belirterek kararın temyizen incelenmesi talep edilmiştir.
V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI ve İNCELEME:
İncelemeye konu eldeki dosya kapsamından; Dava dilekçesinde sadece 2007/14164 sayılı takipten bahsetmiş ise de mahkemece gönderilen müzekkere üzerine, kurum tarafından davacı adına düzenlenen farklı takip numaralı 15 adet ödeme emirleri ve tebliğ şerhi gönderildiği, ön inceleme duruşmasında ise taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davadışı şirketin borcundan dolayı davacının araç ve banka kayıtları üzerine konulan hacizlerin kaldırılması ve ödeme emirlerinin iptali talebi olduğunun belirlendiği, dolayısıyla dava konusu uyuşmazlığın mahkemece tam olarak tespit edilip, bu doğrultuda araştırma ve inceleme yapılmadığı anlaşılmakla, yukarıda bahsedilen çelişkilerin giderilip elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi ususl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, öncelikle davacının açık beyanı alınmak suretiyle davacının talebinin ödeme emrinin iptaline mi yokda hacizlerin kaldırılmasına mı ya da her ikisine mi yönelik olduğu açıklattırılıp belirlenmeli; ödeme emrinin iptaline yönelik ise bunların tarih ve sayısı sorulup tespit edildikten sonra kurumdan celp edilmeli, bu bağlamda davacının dava dışı limited şirketindeki yetkililik ya da ortaklık durumu ve süreleri ticaret sicilinden sorulup açıklığa kavulturulmalı, ön inceleme tutanağında belirtildiği gibi haciz söz konusu ise bu husus davalı kurumdan sorulup haciz kararı ve dayanağı takip dosyası ve ödeme emirleri celp edilmeli, bu kapsamda inceleme yapılarak hak düşürücü sürenin geçip geçmediği de irdelenerek sonucuna göre karar verilmelidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Anlaya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 30.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.












Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön