10. Hukuk Dairesi 2018/4007 E. , 2020/11 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2018/4007 E. , 2020/11 K.


'İçtihat Metni'

Bölge Adliye
Mahkemesi : ...Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı, davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ...Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen esastan reddine, kısmen kabulüne karar verilmiştir.
...Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın,feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya ait ev hizmetleri işyerinde 05.11.2007–15.12.2014 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalışmasına karşın, Kuruma eksik bildirilen sigortalı çalışmalarının tespitini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı ... vekili; davacının gündelik ücreti karşılığı, bazı haftalarda 2 gün, bazı haftalarda ise 3 günü geçmeyecek şekilde ev işlerine yardımcı olduğunu, devamlı olarak asgari ücret karşılığı çalışmaya başlaması üzerine sigortaya bildirimlerinin yapıldığını, tespiti istenilen dönem yönünden 5510 sayılı Kanunun 6/c maddesine göre sigortalı sayılamayacağını beyanla davanın reddi gereğini savunmuştur.
Fer'i müdahil SGK vekili, müvekkili Kurum kayıtlarının incelenmesinde davacının 05.11.2007–24.06.2014 tarihleri arasında herhangi bir çalışma kaydına rastlanmadığını, 24.06.2014–15.12.2014 tarihleri arasında 1519481.35 sicil sayılı dosyada işlem gören davalı ... adına kayıtlı ev hizmetleri işyerinden hizmet bildirimi yapıldığının tespit edildiğini, davalıya ait işyerinin 20.06.2014 tarihinde Kanun kapsamına alınmış olduğundan, davacının bu işyerinde 05.11.2007–20.06.2014 tarihleri arasında çalışma iddiasının dinlenemeyeceğini, davacının iddiasını yazılı belgeler bağlamında somut ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerektiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
'Davanın kısmen kabulüne,
1-Davacının davalı işveren ...'a ait 1519481.35 sicil sayılı ev hizmetleri işyerinde 05.11.2007-15.12.2014 tarihleri arasında asgari ücret ile ve sürekli olarak 2558 gün süre ile çalıştığının, bu çalışmasının 169 günlük kısmının Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirildiğinin 1389 günlük (tavzihle 2389 gün olarak düzeltildi) çalışmasının bildirilmediğinin tespitine,
2-Ücret yönünden talebin reddine' karar verilmiştir.
B-BAM KARARI:
1- Davalı ... vekilinin ve fer'i müdahil ... vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle; ...12. İş Mahkemesi'nin, 09.03.2017 tarih, 2015/160 Esas ve 2017/88 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına;
Davanın kabulüne,
Davacının, davalı işveren ...'a ait 1519481.35 sicil sayılı ev hizmetleri işyerinde 05.11.2007-15.12.2014 tarihleri arasında asgari ücretle ve sürekli olarak 2558 gün çalıştığının, bu çalışmasının 169 günlük kısmının Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirildiğinin 2389 günlük çalışmasının bildirilmediğinin tespitine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Fer'i müdahil SGK vekili temyizinde, soyut tanık anlatımlarına dayalı usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının Kurum aleyhine olan kısmının kaldırılarak, davanın reddi yönünde karar verilmesini talep etmiştir
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun'un 79/10. maddesi ile 5510 sayılı Yasanın 86. maddesidir. 506 sayılı Yasa'nın 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır.
Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda, dosya içindeki emniyet araştırması tutanağına göre, davalı ...'ın 2007 yılında Güzelyalı'da oturduğu esnada davacının davalı yanında gündelikçi olarak haftada 3 gün ev işlerine gittiği, 2010 yılında davalının Evka 3 Mah., 101/2 Sokak ... Sitesi Bornova adresine taşındığı belirtilmiş olup, her iki adresdeki komşu evlerden de tanıklar tespit edilip dinlenerek, yapılan işlerin niteliği ve süresi belirlenerek çalışma şeklinin nasıl olduğu araştırılarak tüm deliller toplandıktan sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Bölge Adliye Mahkemesince bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ...Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne dair kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön