11. Hukuk Dairesi 2019/1768 E. , 2019/8282 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/12/2017 tarih ve 2016/293 E- 2017/541 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 07/02/2019 tarih ve 2018/723 E- 2019/98 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin “gıda ürünleri için ambalaj deseni” tasarımının tescili için davalı kuruma başvuruda bulunduğunu, 2015/04898-15.1 ve 17.1 sıra numarası verilen tasarımlara davalı şirket tarafından “Paykek” markalı “Kek” ürün tasarımıyla çok benzer olduğu gerekçesiyle itiraz edildiğini, davalı TPMK YİDK’nın 2016/T-151 sayılı kararı ile müvekkili başvurusunun reddedildiğini, oysa müvekkile ait söz konusu tasarımlar ile davalıya ait tasarım arasında herhangi bir benzerlik veya iltibas ihtimalinin bulunmadığını, müvekkile ait tasarımların yenilik ve ayırt edici nitelik kriterlerine sahip olduğunu ileri sürerek davalı TPMK YİDK'in anılan kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacının tasarım başvurusunda yer alan “Kek' tasarımının, müvekkili şirket adına tescilli 2010/03647-1 numaralı kek tasarımı ile birebir aynı/ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, müvekkile ait tasarımın uzun yıllardır kullanılmış ve kamuya arz edilmiş bulunduğundan, davaya konu tasarımın 554 sayılı KHK’nın 5, 6 ve 7. maddelerine göre yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine sahip olmadığını, dava konusu kek tasarımının tıpkı müvekkilinin tasarımı gibi koyu kahverengi (çikolata) renkte, gövdesi üçgen kare arası bir şekilde olduğunu, ambalaj üzerinde yer alan keklerin tamamen aynı tarzda dilimlenmiş bulunduğunu, her iki tasarımda da ardına dizilen, parça parça kakaolu kek dilimlerinin fark edildiğini, dava konusu tasarım ile müvekkile ait tasarımın birebir aynı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın 2015/04898 sayı ve 15, 17 sıra numaralı tasarımının, davalı tarafın 2010/03647 sayı ve 1 sıra sayılı tescilli tasarımı karşısında genel görünüm itibariyle benzer bulunduğu, ortak ve farklı özellikleri incelendiğinde, tasarımlarda ortak özellik olarak belirtilen kısımların teknik zorunluluktan ve mutad özelliklerden kaynaklanmadığı, farklılığın ise bilgilenmiş kullanıcı nezdinde tasarımlara farklı bir ürün kimliği kazandırmadığı ve karışıklığa yol açabilecek derecede benzer bulunduğu, aynı üretici firmaya ait birbirinin devamı ya da çeşitleri gibi algılanacağı, davacı tarafın 2015/04898 sayı ve 15, 17 sıra numaralı tasarımlarının, davalı tarafa ait 2010/03647-1 sayılı tasarımı karşısında yeni ve ayırt edici olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından davacıdan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 18/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2019/1768 E. , 2019/8282 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat