11. Hukuk Dairesi 2019/1752 E. , 2019/8281 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 31/10/2017 tarih ve 2016/428 E.- 2017/330 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 14/02/2019 tarih ve 2018/773 E.- 2019/137 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 'GARANTİ' ibareli tanınmış markaları bulunduğunu, davacıya ait 'www.garanti.com.tr' internet sitesinin de Türkiye'nin en çok tıklanan sitelerinden biri olduğunu, ayrıca 2006/000238 tescil numaralı 'KOLAY VEZNE FATURA ÖDEME NOKTASI' markasının da müvekkili adına tescilli olduğunu, davalıların 'www.garantikolay.com.tr' internet sitesinde 'GARANTİ KOLAY' tanıtım işaretini ve 'Garanti Kolay Ödeme Hizmetleri A.Ş.' olarak ticaret unvanı kullandığını, 'www.garantikolay.com.tr' alan adının davalı ... adına tescilli bulunduğunu, tanıtım işaretinin bankacılık ve finansal hizmetlerde kullanıldığının da tespit edildiğini ileri sürerek davalının “Garanti Kolay Ödeme Hizmetleri A.Ş.”, 'Garanti Kolay”, 'www.garantikolay.com.tr' işaretlerini kullanarak finansal ve bankacılık hizmetleri ile benzer hizmetleri sunmak suretiyle vaki eylemlerin haksız olduğunun tespitine, menine, markaya tecavüzün ref ve menine, haksız rekabetlerinin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, GARANTİ KOLAY tanıtım işaretleri ile her türlü faaliyetlerinin önlenmesine, www.garantikolay.com.tr alan adının terkin edilmesine, GARANTİ KOLAY işaretini taşıyan her türlü tabela, broşür, katalog ve benzeri tanıtım vasıtalarının toplatılmasına, silinmesine, silinmesi mümkün olmayanların imhasına ve 15.000.- TL manevi tazminatın davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek banka reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkili şirketin, davacının tespit talebinden önce TPMK'ya 'GK ÖDEME ARACILIK HİZMETLERİ A.Ş.' markasını tescil ettirmek için başvurduğunu ancak bu başvurusunun reddedildiğini, başvurusu reddedildiğinden bu ad altında faaliyet göstermediğini, davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketin söz konusu kullanımının başvurusunun reddedildiği döneme kadar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; 'www.garantikolay.com.tr' alan adının 17/03/2016 tarihinde davalı ... adına yaratıldığı, söz konusu internet sitesinin “Hakkımızda” ve “Firma Bilgileri” kısmı incelendiğinde şirket unvanı olarak “GK ÖDEME HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ” olarak belirtildiği, “GARANTİ” markalarının kapsamında bankacılık hizmetleri ve finansal hizmetlerin yer aldığı, davaya konu kullanımın gerçekleştiği 'www.garantikolay.com.tr' internet sitesinde ve 'www.bayiliklistesi.com' sitesinde yer verilen tanıtım yazısında davalının “Garanti Kolay” işaretini “finansal hizmetler ve bankacılık hizmetleri” için kullandığı, davacı markasının kapsamı ile davalı kullanımının kapsamının aynı hizmetlere ilişkin olduğu, davacının “GARANTİ” markaları ile “Garanti Kolay” ibareli davalı kullanımı arasında görsel, işitsel ve bütün olarak ortaya çıkan izlenim bakımından benzerlik bulunduğu, markaların benzerliği ve hizmetlerin aynılığı şartlarının aynı anda gerçekleşmiş olması nedeniyle davacının “GARANTİ” markalarıyla, davalının “Garanti Kolay” işareti arasında karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkabileceği, www.garantikolay.com.tr internet sitesinde “Garanti Kolay” tescilsiz işaretinin kullanım biçiminin davacının “GARANTİ” markalarından kaynaklanan tescilli marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde bir fiil olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davalıların alan adında ve site içerisinde tanıtım vasıtası olarak ticari amaçla kullandığı tanıtım işaretinin davacının tescilli marka hakkından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği ve haksız rekabet yarattığınnı tespiti ile markaya tecavüzün ve haksız rekabetin men ve refine, tecavüzün maddi sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, alan adında garanti ibaresinin kullanımının ve site içeriğinde ticari amaçla her türlü reklamlarda kullanımının önlenmesine, www.garantikolay.com.tr alan adına erişimin engellenmesine, Google ve benzeri arama motorlarında garantikolay anahtar kelime olarak kullanımını önlenmesine, Garanti ibaresini taşıyan her türlü tabela broşür katolog vb. tanıtım vasıtalarında kullanımın engellenmesine, silinmesi mümkün olanların silinmesine, silinmesi mümkün olmayanların imhasına, 10.000.- TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren değişir oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine ve hükmün ilanına karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; davacının “GARANTİ” markaları ile “Garanti Kolay” ibareli davalı kullanımı arasında görsel, işitsel ve bütün olarak ortaya çıkan izlenim bakımlarından benzerlik bulunduğu, www.garantikolay.com.tr internet sitesinde “Garanti Kolay” tescilsiz işaretinin kullanım biçiminin davacının “GARANTİ” markalarından kaynaklanan tescilli marka haklarına tecavüz, haksız rekabet niteliğinde bir fiil olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 467,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 18/12/2019 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Uyuşmazlık, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi, bu kararında temyiz incelemesi sonucunda onanması durumunda gerek Bölge Adliye Mahkemesi ve gerekse Yargıtayca hükmedilecek istinaf red harcı ile temyiz onama harcının maktu mu yoksa nisbi mi olacağına ilişkindir.
492 sayılı Harçlar Yasası'nın 2. maddesinde 'Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tabi olacağı',
(1) sayılı Tarifenin III karar ve ilam harcı başlıklı 1/a madddesinde 'Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68.31 oranında nisbi harç alınacağı',
1/e maddesinde de 'yukarıdaki nisbetlerin Bölge Adliye Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri, Danıştay, ve Yargıtay'ın tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları içinde aynen uygulanacağı' düzenlenmiştir.
Bölge Adliye Mahkemelerinde işin esasını hüküm altına aldığı kararlar, ilk derece mahkemesinin yerine geçerek verdiği ve icrai kabiliyeti söz konusu olan kararlardır. Bu kararlar ise, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak 6100 sayılı HMK 353/1-b-2,3 maddelerine göre davanın kabulü veya reddi yönünde verilen kararlardır. İlk Derece Mahkemesi Kararının İstinaf incelemesi sonucunda doğru bulunarak verilen 'istinaf başvurusunun esastan reddi' kararı davanın esası hakkında verilen ve işin esasına bölge adliye mahkemesince girilip verilmiş ve icra edilecek bir karar değildir. İlk Derece mahkemesi kararı geçerliliğini sürdürmektedir. Bu itibarla konusu belli bir değere ilişkin davada, davalının istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı 1 sayılı Tarifenin III-1-a maddesinde ifade edilen 'esas hakkında' karar niteliğinde bulunmadığından Bölge Adliye mahkemesince nisbi değil, maktu karar ve ilam harcının alınması gerekmektedir.
Başvurunun esastan reddinde, aslında davanın esasına girilmemekte, ilk derece mahkemesi kararı doğru bulunduğundan dava hakkında ayrıca karar verilmemektedir. Kanun koyucunun buradaki 'esastan' ifadesini, istinaf başvurusu sırasında dilekçeye, harca, süreye vb. şekli hususlara ilişkin bir eksiklik olmaması, istinaf sebeplerinin incelenerek ilk derece kararında usul veya esas yönünden hukuka aykırılık bulunmamasıdır. (Pekcanıtez-Usul-Medeni Usul Hukukun Sh. 2270 vd)
Keza İstinaf başvurusunun reddine ilişkin karar temyiz incelemesi olmadığı için onama kararı niteliğinde de değildir.(Pekcanıtez-Atalay-Özekes Sh. 583, Konuralp, Uluslararası Toplantı Sh. 260, Özekes-100 soruda İstinaf ve Temyiz sh. 99)
1) Sayılı Tarifenin III-1-e maddesi tasdik (onama) edilen kararlar için nisbi karar ve ilam harcı alınacağını düzenlemiş olduğundan Bölge Adliye Mahkemesinin kararı niteliğine göre nisbi karar ve ilam harcına hükmedilmesi mümkün olmayıp bu nedenle de maktu harç alınmalıdır.
Aksi düşüncenin kabulü T.C. Anayasası'nın 73/3 maddesindeki 'Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağına' ilişkin temel hükme de aykırılık teşkil edecektir ki vergi ve harç yükümlülüğü konusunda kıyas veya yorum yoluyla yükümlülük getirilmesi mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkta, nisbi değere tabi bulunan davada, davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı aleyhinde davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine ve nisbi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı hükmedilen karar ve ilam harcı yönünden yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere aykırılık teşkil etmektedir.
Diğer taraftan davalı, istinaf başvurusunun esastdan reddi kararını temyiz etmiş olup, red kararının temyiz incelemesi sonucunda alınması gereken onama harcı (1) sayılı Tarifenin 2.a maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi Kararına, alınan harcın niteliğine göre maktu olmalıdır.
Bu halde, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki nisbi karar ve ilam harcının maktu karar ve ilam harcı olarak düzeltilmesi suretiyle HMK 370/1. maddesi gereğince kararın onanması, Daire onama ilamında da nisbi yerine maktu onama harcına hükmedilmesi gerekirken karar ve ilam harçları konusunda yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.
...
11. Hukuk Dairesi 2019/1752 E. , 2019/8281 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 55 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 62 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 40 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 38 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat