11. Hukuk Dairesi 2019/1568 E. , 2019/8279 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2019/1568 E. , 2019/8279 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/12/2017 tarih ve 2017/206 E- 2017/598 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 10/01/2019 tarih ve 2018/657 E- 2019/22 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 2016/74116 sayılı “S SEREZ DONDURMACISI” ibareli markanın 34. ve 43. sınıflarda tescili için TPMK'ye başvuruda bulunduğunu, başvurunun davalı Kurum tarafından 2006/74116 sayılı 'SEREZ' ibareli markaya dayalı olarak 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi uyarınca kısmen reddedildiğini, bu ret kararına karşı yaptıkları itirazın ise YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa müvekkilinin yıllardır 'Serez Dondurmacısı' adıyla dondurma imalatı yaptığını ve bu markayla tanındığını, redde mesnet marka sahibinin ise dondurma imalatı konusunda faaliyetinin bulunmadığını, yalnızca turşu üretiminde bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin 34. ve 43. sınıflarda tescilli 2012/58063 sayılı 'Serez Dondurmacısı” markasının da bulunduğunu, taraf markalarının ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığını ileri sürerek YİDK’in 2017-M-2654 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili; başvuru konusu ibare ile redde mesnet marka arasında başvuru kapsamından çıkarılan mal ve hizmetler yönünden ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili markası ile başvuru konusu ibare arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olduğunu, müvekkilinin uzun yıllardan bu yana gıda sektöründe ticari faaliyette bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; dava konusu marka işaretinin 556 sayılı KHK’nın 5. maddesi anlamında marka olabilecek işaretlerden olduğu, taraf marka işaretleri arasında 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi anlamında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olmadığı, davacının önceki tarihli markalarından kaynaklı müktesep hakkının bulunmadığı, dava konusu YİDK kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’in 2017-M-2654 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; 'Serez Dondurmacısı+Şekil' ibareli dava konusu başvuru ile redde mesnet 2006/58265 sayılı 'Serez' ibareli marka arasında 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi anlamda bir benzerliğin bulunmadığı gerekçesiyle davalı TPMK vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiş, 556 sayılı KHK.'nın 7/1-b maddesine dayanan bu davada redde mesnet marka sahibine husumet yöneltilmeyeceği gerekçesi ile de davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davalı TPMK yönünden davanın kabulü ile TPMK YİDK'in 2017-M-2654 sayılı kararının iptaline, davalı şirket hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı TPMK'dan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 18/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön