11. Hukuk Dairesi 2018/2518 E. , 2019/8259 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 12/10/2017 tarih ve 2013/185 E- 2017/141 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 26/02/2018 tarih ve 2018/71 E- 2018/216 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmalı istenmiş olup temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 17.12.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, İkram Un ve Gıda San. ve Tic. A.Ş.'nin 1996 yılında, İkram Gıda Paz. San. ve Tic. A.Ş.'nin ise 1999 yılında kurulduğunu, İkram Un ve Gıda San. ve Tic. A.Ş.'nin Avrupa Temsilcisi olan Cemal Karakaş'ın müvekkiline 'yatırım yapan kişilere yüksek ve düzenli kâr payı verildiğini, isteyen kişilerin 3 ay önceden haber verip sistemden çıkabileceğini' söylediğini, müvekkilinin ikna olarak çeşitli tarihlerde toplam 100.100 İsviçre Frankı ödeme yaptığını, bu şirketin nama yazılı hisselerini aldığını, bir süre sonra ödemelerin durdurulduğunu, temsilcinin ve yönetim kurulu başkanının 'kimsenin endişe etmemesini, sabra ve zamana ihtiyaç duyulduğunu, herkesin parasının ödeneceğini' söyleyerek yıllarca davacıyı ve arkadaşlarını oyaladığını, Türkiye'ye kesin dönüş yapan müvekkiline 'ana paranızı ödüyoruz, ancak ödediğimiz kâr paylarını geri alıyoruz, bu hesaba göre Euro bazında 31.800 Euro alacağın kaldı' denilerek senetlerin iade alındığını, sadece 1.000 Euro ödendiğini, kendisine İkram Gıda Paz. San. ve Tic. A.Ş.'nin geçici ilmühaberlerinin verildiğini, İkram Holding A.Ş. bünyesindeki şirketler arasında sermaye aktarma yapılarak yatırımcının kâr payı almalarının engelendiğini, şirketin izinsiz halka arz faaliyetini gerçekleştirdiğini, müvekkilinin usulünce çağrı yapılmadığı genel kurul toplantılarından haber alamadığını, şirketin zarar ettiği ileri sürülerek kâr dağıtılmadığını, İkram Holding A.Ş.'nin sürekli sermaye arttırımı yaptığını, yeni bağlı şirketler kurduğunu, böylece müvekkilinin her iki davalı şirkette hissedar olduğunu, sermaye değeri belirlenirken davalıların İkram Holding bünyesinde bulunmalarının ve semaye arttırımının gözetilmesi gerektiğini, hakim şirketin, hakimiyetini kötüye kullandığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirketlerde ortak olduğunun tespitini, ortaklıktan çıkmasına karar verilmesiyle sermaye değerlerine ilişkin hisselerinin tespitini, hisse sermaye değerinin hesaplanıp şimdilik 72.380 TL'nin temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, İkram Un ve Gıda San. ve Tic. A.Ş.'nin 1999 yılında unvan değiştirerek İkram Gıda Paz. San. ve Tic. A.Ş. unvanını aldığını, bu sebeple iki şirket değil tek bir şirketin bulunduğunu, davacının da 112 hisse ile şirket ortağı olduğunu, mahkemece verilen ortak sayısı tespit kararına istinaden müvekkili şirketin kurul kaydından çıkarıldığını, anonim şirketlerde ortaklıktan çıkmaya ilişkin bir hükmün bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, İkram Un ve Gıda San. ve Tic. A.Ş.'nin 14.06.1999 tarihli genel kurul toplantısında ünvanını İkram Gıda Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. olarak değiştirdiği, davacının 112 adet hisseye sahip olduğu, TTK'da anonim şirketlerde ortaklıktan çıkmasına ilişkin bir hükme yer verilmediği, ortaklıktan çıkma hakkının limited şirket ortaklarına tanındığı, anonim şirket ortağı davacının ortaklığın tespiti talebi yönünden hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ve esasen taraflar arasında, davacının, davalı şirkette ortak olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamasına ve buna bağlı olarak davacının anonim şirket ortaklığından çıkma isteminin TTK hükümleri çerçevesinde mümkün bulunmaması gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2018/2518 E. , 2019/8259 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat