11. Hukuk Dairesi 2018/1167 E. , 2019/8148 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2018/1167 E. , 2019/8148 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


TÜRK MİLLETİ ADINA


Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 25/06/2015 gün ve 2006/342 - 2015/474 sayılı kararı onayan Daire'nin 20/12/2017 gün ve 2017/4190 - 2017/7430 sayılı kararı aleyhinde birleşen davada davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında, 01.03.2006 tarihinde 1 yıl süreli alt işletme sözleşmesi imzalandığını, sözleşme konusuna göre, davalı şirketin kiralamış olduğu Nişantaşı-Şişli adresinde kullanımında olan tüm binanın, Ayna Güzellik Merkezi olarak dizayn edilerek, bu binanın giriş katı, l. katı ve 5. katının müvekkiline tahsis edildiğini, ancak davalı şirketin üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, müvekkilinin sözleşmenin imzalanması sonrasında davalı tarafa 1 yıllık işletme bedeli olarak; sözleşmede belirlendiği şekilde toplam 136.500 YTL tutarında çek ve senet verdiğini, sözleşmenin şekil ve içerik olarak ifasının da artık imkansız hale geldiğini, müvekkilinin işbu sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeni ile mahrum kaldığı kazanç kaybının yargılama aşamasında belirleneceğini ileri sürerek şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini, davalıya verilen çek ve senetlerin iptalini, taraflar arasında imzalanan 01.03.2006 tarihli işletme sözleşmesinin feshi ile davalı tarafa şimdiye kadar ödenen 19.540 TL işletme bedelinin iadesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili; Ayna Kozmetik Firmasıyla imzalanan sözleşme uyarınca bu firmaya toplam 136.500,00 TL bedelinde teminat çeki verildiğini, işletme faaliyete başlamadığından bu çeklerin bedelsiz hale geldiği, dava konusu çekleri eline geçiren 3. şahıslar tarafından icraya verildiğini, Ayna Kozmetik yetkilisi ...'in işyerini davalı ...'e devrettiğini, çekleri de bu şahsa verildiğini, ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan yargılamaya devam edildiğini, müvekkilinin uğradığı zarardan davalıların da sorumlu olduğu gerekçesiyle 252.961,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Medikal Kozmetik Dış Tic Ltd. Şti. açısından 30.000.-TL, müvekkili ... açısından 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ayna Kozmetik Ltd. Şti. yetkilisi ..., davanın reddini istemiştir.
Birleşen dosyada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı Medikal Kozmetik ile asıl dosyanın davalısı olan Ayna Ltd. Şti arasında 01/03/2006 başlangıç ve 31/12/2007 bitim tarihli alt işletme sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında davacının, davalı Ayna Kozmetik Ltd. Şti'ne çek ve senetler verdiği, çeklerin ödemelerin bir kısmının davadan önce bir kısmının yargılama aşamasında yapıldığı, davadan sonra ödenen çekler yönünden çek iade talebinin bedele dönüştüğü, davalı Ayna Limited Şirketi'nin sözleşme ile üstlendiği edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle davacıdan almış olduğu çek ve senetleri iade etmesi gerektiği, davacının çek ve senetler nedeniyle davalı Ayna Ltd. Şti.'nden talep edebileceği alacak miktarının 141.918 TL olduğu gerekçesiyle asıl dava yönünden davalı Ayna Kozmetik Sağlıklı Yaşam ve Güzellik Merkezine karşı açılan davanın kabulü ile, taleple bağlı kalınarak 136.540,00 TL çek ve senet bedeli ve 1.000.- TL kâr mahrumiyeti olmak üzere 137.540,00 TL'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, birleşen dava yönünden, Kulis Ltd. Şti. ile Ayna Kozmetik firmasının farklı tüzel kişiler olduğu, Kulis Ltd. Şti. ile davacı arasında sözleşme bulunmadığı, davalı ...'in şirket yetkilisi olduğu ve şahsen sorumluluğunu doğuracak bir imzasının bulunmadığı gerekçesiyle, pasif husumet yokluğundan davanın reddine dair verilen kararın birleşen davada davacılar vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Birleşen davada davacılar vekili, birleşen davaya yönelik olarak bu kez krar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Birleşen davada davacı tarafça, ifa edilmeyen bir sözleşmenin teminatı olarak verilen çeklerin davalılar tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak ele geçirilip, kullanılması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemi ile açılan davada, mahkemece Kulis Kozmetik Ltd. Şti ile Ayna Ltd. Şti.' nin farklı tüzel kişilikleri bulunduğundan Ayna Ltd. Şti.'nin sorumluluklarını yerine getirmemesi nedeniyle Kulis Kozmetik Ltd. Şti.'nin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, Kulis Ltd. Şti'nin, davacı Medikal Ltd. Şti. ile Ayna Ltd. Şti. arasında yapılmış olan 01/03/2006 tarihli alt işletme sözleşmesinin tarafı ve yükümlüsü olmadığı ayrıca, davalı ...'in kişisel olarak hiçbir sözleşmenin tarafı olmadığından davalıların pasif husumetlerinin bulunmadığından bahisle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, davacı tarafça, Ayna Ltd. Şti.'nin yetkilisinin işletmeyi ve verilen teminat çeklerini davalı ...'e devrettiği, davalı ile yapılan görüşmede çeklerin iade edilmeyip kullanılacağının beyan edildiği, bu nedenle Ayna Ltd. Şti.'nin yetkilisi, davalı ... vebir kısım şahıslar hakkında nitelik dolandırıcılık suçundan şikayetçi olunduğu ve haklarında kamu davası açıldığının bildirildiği, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2008/294 Esas sayılı dosyasında, katılanları Medikal Kozmetik Ltd. Şti., ..., ..., sanıkları ..., ..., ... ve ... olarak açılan ve görülen kamu davasında da, mahkemece sanıkların beraatine karar verildiği, kararın temyiz edildiği ve henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Ceza ve Hukuk Mahkemeleri kararları arasındaki ilişkiyi düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 74. (818 sayılı BK 53) maddesi hükmü hukuk hakimini, ceza mahkemesinin kesinleşen kararı karşısında maddi hukuk bakımından kural olarak bağımsız kılmaktadır. Ancak hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir. Her mahkumiyet kararı o eylemin hukuka aykırılığını tespit etmesi bakımından hukuk hakimini bağlayıcı niteliktedir. Ceza hakiminin saptadığı maddi olaylar ve özellikle fiilin hukuka aykırılığı ve davalı tarafından işlenmiş olup olmadığı hukuk hakimini bağlar. Bu itibarla mahkemece, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmediğinden birleşen davada davacılar vekilinin, birleşen davaya yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20.12.2017 tarih, 2017/4190 E-2017/7430 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak, işbu birleşen davada verilen kararın yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacılar vekilinin, birleşen davaya yönelik karar düzeltme istemlerinin kabulü ile, 20.12.2017 tarih, 2017/4190 E-2017/7430 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak, birleşen davada verilen kararın açıklanan gerekçelerle, birleşen davada davacılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyen birleşen davada davacılara iadesine, 12/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön