11. Hukuk Dairesi 2019/1061 E. , 2019/8105 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2019/1061 E. , 2019/8105 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ


TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 06/12/2017 tarih ve 2014/247 E.- 2017/548 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 21/12/2018 tarih ve 2018/600 E.- 2018/1323 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 'Kiraz Ayağı' isimli tasarımının 2011/01537 tescil numaralı ve 25.11.2011 tarihli tasarım tescil belgesi ile koruma altında bulunduğunu, davalı tarafın müvekkilinin koruma altında bulunan ürünlerinin benzerini üreterek piyasaya arz ettiğinin anlaşıldığını, karşı tarafın www.senolplastik.com isimli internet sitesinde bulunan online katalog ve yeni ürünler başlıklı bölümlerinde müvekkilinin kiraz ayak adıyla ürettiği mobilya ayağının farklı kodlarla ve aynı ad altında kiraz ayak olarak satışa sunulduğunu ileri sürerek ürünlerin, üretim ve satışlarının durdurulmasına, internet sitesinden kaldırılmasına, dağıtılan katalogların toplatılmasına, üretmeye yarayan kalıp ve makinelere el konulmasına, davalı tarafın eylemleri nedeniyle müvekkilinin maddi zarara uğramış olduğundan davalı kayıtları üzerinde inceleme yapılarak müvekkilinin tescil belgesi aldığı 08/03/2011 tarihinden dava tarihine kadarki dönem için 554 sayılı KHK'nin 52/1. maddesine göre fiili zarar ve 52/b maddesine göre yoksun kalınan kazancın 53. maddeye göre makul bir pay da eklenmek suretiyle hesaplanarak müvekkilin uğradığı maddi zararın tespitini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.- TL maddi tazminat ile 40.000.- TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili, müvekkilinin ürünü ile davacı ürünü arasında benzerlik bulunmadığını, çünkü benzerlik yönünde ele alınacak her ortak özelliğin seçenek özgürlüğünün kullanılmamasından değil ürünün doğal formundan kaynaklandığını, ürünün piyasada başka firmalar tarafından da satıldığını tazminat taleplerin haksız ve fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiş, karşı davada ise dava konusu tasarımın yeni olmadığını ileri sürerek davalı adına tescilli 2011-01537 numaralı tasarım tescil belgesinin iptaline, müvekkilinin uğradığı zarar nedeniyle 5.000.- TL manevi zararın faizi ile karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/486 Esas 2014/482 Karar sayılı dosyasında davacı tarafça tasarlanan 'Kiraz Ayak' isimli ürünün hükümsüzlüğüne yönelik talebin reddine karar verildiği, kararın temyiz incelenmesinden geçerek 27/06/2016 tarihinde kesinleştiği, davalının internet sitesinde yer alan kiraz ayak ürününün davacının 2011/01537 tescil numaralı tasarımında görünen mobilya ayağı tasarımı ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ve davacının 2011/01537 tescil numaralı tasarımının yeniliğini etkileyecek bilgi ve belgeye rastlanmadığı gerekçesi ile, asıl davanın kısmen kabulü ile davalıya ait kiraz ayak isimli mobilya ayağı ürünlerinin üretim ve satışlarının durdurulmasına, internet sitesinden kaldırılmasına, bu ürünlerin içerisinde yer aldığı katalogların toplatılmasına, ayrıca tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde münhasıran dava konusu ürünleri üretmeye yarayan kalıp ve makinalara el konulmasına, 626,67 TL maddi, 626,67 TL manevi tazminatın 21/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine ve hükmün ilanına karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle asıl davada davalı karşı davada davacı vekilinin asıl ve karşı davaya yönelik istinaf talebinin esas yönünden reddine, asıl davada davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesinde ise, davacının maddi tazminat talebini 554 sayılı KHK'nın 50, 52 ve 53. madde hükümlerine dayandırarak yoksun kalınan kazanç, tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre belirlenmesini talep ettiği, tasarımın somut zararın belirlenmesine olan katkısının tam olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı, mahkemece belirlenen kâr kaybının (kazancının), salt davacı tasarımları kullanılarak elde edilmiş kazanç olup olmadığının kuşkuya yer bırakmaksızın tespitinin mümkün olmadığı, somut olayın özellikleri de nazara alınarak 6098 sayılı TBK'nın 50. maddesi uyarınca daha makul bir tazminata hükmetmek gerektiği gerekçesiyle asıl davada davacı vekilinin, istinaf itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karşı davanın reddine, asıl davanın kısmen kabulü ile, asıl davada davacıya ait 2011/01537 tescil numaralı mobilya ayağı tasarımı ile davalıya ait kiraz ayak isimli mobilya ayağı ürününün ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu anlaşıldığından, bu ürünlerin üretim ve satışlarının durdurulmasına, internet sitesinden kaldırılmasına, bu ürünlerin içerisinde yer aldığı katalogların toplatılmasına, ayrıca tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde, münhasıran dava konusu ürüne yönelik üretmeye yarayan kalıp ve makinalara el konulmasına, 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 626,67 TL manevi tazminatın tecavüzün ilk defa tespit edildiğinin bilirkişi raporu ile belirlendiği 21/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine ve hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Asıl dava, davacının sahibi olduğu 2011/01537 tescil numaralı 'Kiraz Ayak' isimli endüstriyel tasarıma yapılan tecavüzün tespiti ve meni ile maddi ve manevi tazminat istemine, karşı dava ise dava konusu tasarımın hükümsüzlüğü ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise davacıya ait “Kiraz Ayak” isimli tasarımın hükümsüzlüğü istemine dair Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/486 Esas, 2014/482 Karar sayılı dosyasında ret kararı verildiği ve bu kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Karşı davada, davacı taraf dava konusu “Kiraz Ayak” isimli tasarımın da içinde yer aldığı davalıya ait 2010 yılı kataloğunu dosyaya sunarak söz konusu ürün kataloğunun 2009 yılında basıldığını ve 2009 yılı sonunda piyasaya dağıtıldığını, 2010 yılına ait bir kataloğun bir önceki yılın sonunda ya da en geç öngörülen yılın başında sektöre arz edildiğini, bu sebeple tasarımın tescil başvuru tarihinden çok önce kamuya sunulduğundan yenilik unsuru taşımadığını iddia etmiştir. Karşı davalı davacının bu iddiasına kataloğun 2010 yılı Eylül ayında basıldığından bahisle karşı çıkmıştır. Bu durumda ispat yükü yukarıda arz edilen olağan halin
dışında bir vakıayı savunarak bu davada lehine sonuç çıkaran karşı davanın davalısına ait olup, karşı davalının bu yöndeki iddiasını ispatlaması için gereken bilgi ve belgelerin elinde olduğu da düşünülecek olursa ispat yükünün davalı üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla mahkemece davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre asıl davada mümeyyiz tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karşı davada davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada mümeyyiz tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 11/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön