11. Hukuk Dairesi 2017/5143 E. , 2019/1878 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2017/5143 E. , 2019/1878 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/12/2016 tarih ve 2015/402 E. - 2016/431 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 28/09/2017 tarih ve 2017/814-2017/839 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının tanınmışlık vasfı taşıyan 'SÜZME', “SÜTAŞ SÜZME” , “SÜTAŞ SÜZME PEYNİR” ibareli birçok markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin ise 'DOST SÜZME' ibaresinin tescili için başvurduğunu, başvuruya davacı tarafından yapılan itirazın TPMK ... tarafından nihai olarak reddedildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının 'SÜZME' ibareli markalarını uzun yıllardır yoğun bir reklam kampanyası eşliğinde kullanılıp tanıttığını, 'SÜZME' ibaresinin bir peynir türü ismi olmadığını, aksine ilk defa davacı tarafından yaratılmış bir marka olduğunu, davacının hak sahibi olduğu patentli ürünle elde edilen peynir ürünlerine davacının verdiği ismin 'SÜZME' olduğunu, başvuru konusu işaretinin iltibasa sebebiyet vereceğini, davacı markalarının serisi içerisine gireceğini, başvurunun kötü niyet içerdiğini ileri sürerek ...'in 2015-M-7931 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescil olunan markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, 'SÜZME' ibaresinin peynir üretiminin bir aşaması veya üretim yönteminin adı olduğunu, davacıdan önce de bu ibarenin tanımlayıcı olarak kullanıldığını, markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın patent korunmasına yönelik olmadığını, davacının süzme markasıyla sunulu ürünün patentle korunduğu iddiasının sonuca etkili görülmediği, “SÜZME” ibaresinin ticaret hayatında davacı tarafından yaratılmadığı, ibarenin süt ve süt ürünleri yanında, yenilebilir bitkisel yağlar, tahin, bal, çay, buzlu çay ve pekmez ürünleri için vasıf bildirici olduğu, bu ürünlerin sunumuna olanak sağlayan üretime ve nihai kullanıma yönelik içerik ve yöntemi gösterdiğini, bu haliyle anılan ibarelerin herkesin kullanımına açık bulunduğu, başvuru kapsamındaki kalan ürünler bakımından ise “SÜZME” ibaresinin soyut ve somut olarak ayırt ediciliğinin bulunduğu, zayıf marka olarak nitelendirilemeyeceği, başvuru kapsamında bulunan ürünlerin davacı markalarının kapsamında aynen bulunduğu, ortalama düzeydeki alıcı ve yararlanıcıların bu marka ve işaretin farklı işletmelere ait iki ayrı marka olduğunu algılamalarının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, marka tescil başvurusu kapsamında bulunan süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil) içerisindeki peynir ve süzme yoğurt ile yenilebilir bitkisel yağlar, tahin, bal, çay, buzlu çay ve pekmez ürünleri haricinde kalan ürünler bakımından ...'nın 2015/M-7931 sayılı kararının iptaline ve bu iptal kapsamındaki ürünler bakımından davalı adına tescilli 2012/90544 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, sair taleplerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, davalı şirket vekili, davalı kurum vekili istinaf etmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, davalı şirket vekili, davalı kurum vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 06/03/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön