11. Hukuk Dairesi 2019/4592 E. , 2020/118 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2019/4592 E. , 2020/118 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15/06/2019 tarih ve 2014/304-2018/767 sayılı ek kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... A.Ş. Güneşli Şubesi'nde 15.012.085 USD vadeli hesabı bulunduğunu, davalı banka şubesinin müdür yardımcısı olan diğer davalının, sahte evraklarla, hesaptaki parardan 6.387.303 USD’yi zimmetine geçirdiğini, davalı bankanın istihdam eden sıfatıyla zarardan sorumlu bulunduğunu ileri sürerek, 4.534.312 USD’nin 21.09.2001, 1.852.591 USD’nin ise 12.10.2001 tarihinden itibaren hesap cüzdanlarındaki oranlar üzerinden faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davacı tarafın, davalı Birleşik Fon Bankası yönünden 21/12/2017 tarihli celsede, davalı yönünden de 19/04/2018 tarihli celsede, duruşmadan haberdar olduğu halde duruşmada bulunmadığı, HMK 150. maddesi gereğince yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırıldığı, her iki karar tarihinden itibaren üç (3) aylık bir süre geçmiş olmasına rağmen, davacı tarafın her iki davalı yönünden de davasını yenilemediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekilinin eski hale getirme talebi, ek karar ile reddedilmiştir.
Ek karar ve gerekçeli kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, davalı banka çalışanı olan, diğer davalı ... tarafından, davacı mevduatının zimmete geçirildiği iddiasına dayalı tazminat davası olup, mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davanın işlemden kaldırılması ve buna bağlı olarak açılmamış sayılması kararı verilmesi, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK’nın 150/1 hükmüne göre, usulüne uygun şekilde davet edilen tarafların duruşmaya gelmemesi halinde uygulanabilecek bir usul hükmüdür. Somut olayda, mahkemece, davacı vekilinin vefat ettiği bilgisine 12.09.2017 tarihli celsede erişildiği, bilginin dosyadaki nüfus kaydı ile teyit edildiği, davacı asile bir sonraki celse olan 21.12.2017 tarihini de içerir çağrı çıkarılmasına karar verildiği, anılan tarihli celsede ise davacının bulunmaması üzerine davalı banka bakımından dosyanın 21.12.2017 tarihli celsede, diğer davalı bakımından ise müteakip 19.4.2018 tarihli işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Ancak, anılan taahhütlü çağrı kağıdının, PTT gönderi takip sisteminde yapılan sorgusu ile de teyit edildiği üzere ilgiliye gönderildiğine ilişkin olarak dosyada bilgi bulunmamaktadır. Bu suretle, davacı asil için 21.12.2017 tarihli celseye ilişkin tebliğ evrakının postaya verilmediği, keza 19.04.2018 tarihli celseye ilişkin olarak da davacı asile herhangi bir tebligat yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının usulen tebliğ yapılmaksızın duruşmada hazır bulunmadığından söz edilemeyeceğinden, dosyanın işlemden kaldırılmasına yönelik verilen her iki celse ara kararları yerinde olmayıp anılan kararlara dayalı olarak davalılar bakımından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin eski hale getirme talebi ile ilgili mahkemece verilen ek kararın temyiz incelemesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin gerekçeli karara ilişkin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı taraf lehine BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin mahkemenin ek kararına ilişkin temyiz itirazlarının İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön