11. Hukuk Dairesi 2018/2922 E. , 2020/99 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05/04/2017 tarih ve 2014/1311 E- 2017/329 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 15/03/2018 tarih ve 2017/503 E- 2018/245 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesinin davacı vekili tarafından duruşmalı istenmiş olup, duruşma için belirlenen 07.01.2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekilleri Av. ... ve ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Norsel İnternational İnşaat. Ltd. Şti'nin % 50 hissesine sahip ortağı olduğunu, diğer %50 hisse ile ortak davalı ...'ün 27.12.2011 tarihli sicil gazetesinde yayınlanan karara göre şirket müdürü olarak atandığını, 07.06.2013 tarihli genel kurulda davalılar ... ile ...'un 5 yıl süre ile şirket müdürü olarak seçildiklerini, dava dışı şirketin esas sermayesinin % 50'sine sahip olmasına karşın müvekkiline bilgi verilmediğini, yasal bilgi edinme haklarının kullanılması için açılan davanın derdest olduğunu, haklı nedenle feshe ilişkin davada alınan kayyım raporuna göre, şirketin 57.000.000.- TL nakit parasının davalı ...'ün % 100'üne sahip olduğu Virgin adalarında kurulmuş, bir posta şirketi mahiyetindeki Folkestone Holdings Inc.'e aktarıldığını, temsilcinin kendi kendisi ile işlem yapma yasağına aykırı hareket ettiğini, maddi zararın miktarının tam olarak bilinmediğini, bu nedenle belirsiz alacak davası açarak 10.000 TL'nin tahsilini talep ettiklerini, bu paranın aktarılmasında muhasebe hileleri yapıldığını, davalıların, faaliyeti sona ermiş şirketi 7 ay içerisinde kendilerine borçlu hale getirdiklerini, davalı ...'ün rekabet yasağına aykırı davrandığını ileri sürerek davalılarca Norsel International Ltd. Şti.'ne verilen zararın tespiti ile şimdilik 10.000.- TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 31.03.2017 tarihli dilekçesi ile davalı ...'ün TTK'nın 616. maddesine aykırı olarak 2014 ve 2015 yılları için aldığı 188.800.- TL ve davalı ...'un 2014 yılı için aldığı 29.321,68 TL toplamı olan 218.121,68 TL'nin avans faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Davalılar vekili, Norsel İnternational İnşaat. Ltd. Şti. ile Folkestone Holdings Inc. Arasında tamamı gerçeğe uygun ve kayıtlı bir ticari ilişkinin bulunduğunu, ilişkinin kökeninde Norsel İnternational İnşaat. Ltd. Şti'nin sermaye yetersizliği sebebiyle ortaya çıkmış mal ve hizmetlerin vadeli temini ve finansman ihtiyacının olduğunu, bu ticari ilişkinin Türkmenistan tarafının da bizzat davacı tarafından yürütüldüğünü, Norsel İnternational İnşaat. Ltd. Şti.'nin üstlendiği projelerin başından sonuna kadar Folksetone'dan inşaat malzemesi, iş makinesi, inşaat taşeronluğu vs. mal ve hizmet aldığını, ortada mesnetsiz bir para aktarımı değil, satın alınan mal ve hizmet bedelinin ödenmesinin söz konusu olduğunu, dolayısıyla müdürlerin şirketi zarara uğratmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının Norsel İnternational İnşaat. Ltd. Şti.'nin Türkmenistan Şubesindeki işler için yetkili olarak atandığı gibi Folkestone Holdings Inc.'nin de vekaletine sahip olduğu, hem yetkili hem de vekil olarak bizzat işlemlerin içinde yer aldığı, onay verdiği işlemlerden davalıların rekabet yasağına aykırı davrandıklarını iddia etmesinin iyiniyetle bağdaşmadığı, her ne kadar şirket müdürlerine ücret verileceğine dair bir genel kurul kararı yoksa da müdürlerin harcadıkları emek ve mesaiye karşılık makul bir ücret alabileceği, yapılan işler dikkate alındığından alınan ücretin makul kabul edildiği, bu ücretin şirket zararı olarak nitelendirilemeyeceği, davacının, azil tarihine kadar Norsel İnternational İnşaat. Ltd. Şti'nin Türkmenistan Şubesi faaliyetlerini yürüttüğü, işlemlere imza attığı, bizzat yer aldığı işler sebebiyle yöneticilerin sorumluluğunu ileri sürmesinin iyiniyetli kabul edilemeyeceği, dürüstlük kuralına aykırı davranışın korunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, davalı şirket müdürlerinin, davacının da ortağı olduğu Norsel International Ltd. Şti.'nin malvarlığının davalılardan ...'ün ortağı ve yetkilisi olduğu Virgin Adalarında kurulu şirkete aktarıldığı, müdürlerin hukuka aykırı olarak şirketi kendilerine borçlandırdığı, şirket yöneticisinin kendisi ile işlem yapma yasağına ayakırı hareket ettiği, başka şirket çalışanlarının Norsel International Ltd. Şti çalışanı gibi gösterildiği, böylece Norsel International Ltd. Şti.'nin zarara uğratıldığı iddialarına dayalı belirsiz alacak davası olarak açılmış, şimdilik 10.000.- TL'nin tahsili istenmiş, dava dilekçesinde davalı müdürlerin aldıkları ücretlere ilişkin bir talep ileri sürülmemiştir. Davacı vekili, 31.03.2017 havale tarihli bedel arttırım dilekçesinde fazlaya dair hakları saklı tutarak talebini müdürlerin aldığı ücretler toplamı olan 218.121,68 TL'ye çıkarmış, dava açılırken 10.000.- TL üzerinden yatırdığı harcı mahsup edip 208.121,68 TL üzerinden harcı ikmal etmiştir. HMK'nın 107. maddesi uyarınca açılan belirsiz alacak davalarında, dava dilekçesinde ileri sürülmeyen taleplerin bedel arttırım dilekçesine konu edilerek istenmesi mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece müdürlere verilen ücretlere ilişkin talebin usulüne uygun bir dava bulunmadığından reddi gerekmekte iken işin esasına girilerek yazılı gerekçe ile reddedilmesi doğru değilse de istemin reddi sonucu itibariyle doğru olduğundan davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava dilekçesinde istenen 10.000.-TL tutarındaki talep hakkında verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi heyetince, davalılardan ...'ün ortağı ve yetkilisi olduğu Folkestone Holdings Inc.tarafından Norsel International Ltd. Şti.'ne kesilmiş çok sayıda fatura olduğu, davacı itirazlarının yoğunlaştığı ve ekinde herhangi bir belgeye atıf bulunmayan 33.704.177,33 TL tutarındaki faturaların nasıl hesaplandığının belli olmadığı, bunlar dışında kalan faturalar ile eki çok sayıdaki harcama belgesinin fotokopileri üzerinde sondaj yöntemi ile ve önemli büyüklüğe sahip görünenler itibariyle inceleme yapıldığı, bu faturalar ile ekindeki belgelerin toplam tutarları arasında uyumluluk bulunduğu, bununla birlikte iki dava dışı şirket arasındaki varlık ve kaynak değişimi ile faaliyet sonuçlarına etkisinin irdelenebilmesinin salt bu belge fotokopilerinden hareketle ve sadece Norsel International Ltd. Şti.'nin kayıtları ve mali tabloları ile sınırlı olarak yapılabilen bir incelemede olanaklı olmadığı, bu kalan bölümün hangi hizmetler için ne miktarda fiyatlandığı, dolayısıyla dava dışı Folkestone Inc tarafından gerçekleştirildiği belirtilen hizmetlerin makul bir karşılığı olup olmadığının finansal yönden tamamen belirsiz olduğu, yönetim, organizasyon, danışmanlık faturaları da dahil olmak üzere yapılan işin boyutları, teknik özellikleri ve süreç dinamikleri itibariyle uygunluğa yönelik herhangi bir teknik inceleme ve analiz yapılabilmesinin de gerek yer ve zaman kısıtları, gerekse uzmanlık alanları sınırları çerçevesinde olanaklı bulunmadığı ifade edilmiştir. Bilirkişi raporu bu haliyle hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi mahkemece, Norsel International Ltd. Şti.'nin Türkmenistan Şubesi müdürü olan davacının hangi dayanak belge altında imzasının bulunduğu ve hangi işlemde ne şekilde bizzat kendisinin yer aldığı tespit edilmeden soyut gerekçelerle işbu davada dürüstlük kuralına aykırı davrandığının kabulü doğru değildir. Bu durumda mahkemece, davacının dava konusu işlemlere katılıp katılmadığının net olarak belirlenmesi, davacı yanca ileri sürülen iddialar hakkında Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye ve soyut gerekçeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bölge adliye mahkemesi kararının bozularak kaldırılması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı şirket müdürlerine verilen ücretlere ilişkin talebin reddine yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2018/2922 E. , 2020/99 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 105 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 121 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 121 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 73 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 84 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 137 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 132 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 139 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 132 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 131 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat