11. Hukuk Dairesi 2019/1963 E. , 2020/13 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2019/1963 E. , 2020/13 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 16/06/2017 tarih ve 2015/591-2017/490 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından dahili su basması rizikolarına karşı teminat altına alınan iş yerinde bulunan emtiaların davalının sorumluluğunda bulunan ana atık su kanalının tıkanması veya patlaması sonucu geri tepen sular nedeniyle hasarlandığını, hasar bedelinin müvekkili tarafından sigortalısına ödendiğini, talep edilmesine rağmen davalı tarafından hasar bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, 7.790.- TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sigortalı binanın atık su tesisatının suyun geri gelmesine engel olucu şekilde yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı şirketin sigortalısının iş yerinde meydana gelen su baskınının ASKİ hattından kaynaklandığı ancak sigortalı iş yerinin bulunduğu binada da suyun geri tepmesini engelleyecek çek-valf sisteminin bulunmadığı, bu nedenle davalının ve bina malikinin meydana gelen zarardan eşit oranda kusurlu oldukları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 3.899,50 TL'nin 02/06/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve zarar görenin illiyet bağını kesecek derecede ağır olmayan kusuru var ise TBK'nın 52. maddesi gereğince tazminat miktarından indirime gidilebilecek olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme hükmünün ONANMASINA, alınmadığı anlaşılan 54,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön