13. Hukuk Dairesi 2015/36273 E. , 2018/4372 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2015/36273 E. , 2018/4372 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
BİRLEŞEN DOSYA DAVACI: ... vekili avukat ...


Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Asıl davada davacı; davalıların murisi tarafından hakkında icra takipleri başlatıldığını, icra takibine konu bonoların tanzimi sırasında borçlu davacının hukuki ehliyetinin bulunmadığını, davalıların murisinin bu durumdan faydalanarak bono tanzim ettirdiğini, ayrıca senetler malen düzenlenmesine karşın, gerçekte mal alım satımı yapılmadığını, senetlerin bedelsiz olduğunu, sözleşme ve protokollerde şahit ibaresinin üstünün çizilerek, borçlu ibaresinin eklendiğini, yine yapılan protokollerde ödenmediği iddia olunan paraların üzerine faiz eklemesi yapıldığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine ve para tahsilatı olduğu takdirde istirdadına, davalıların %40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı; davalıların murisi tarafından hakkında icra takipleri başlatıldığını, 30.07.2006 ve 02.08.2006 tarihli 2 adet oto satım sözleşmesi ile 21.000.00.TL ve 24.000.00.TL bedelle araç satın alan dava dışı ...'nun bu bedeller için davalıya ayrı ayrı senetler verdiğini, kendisinin de senetlerde kefil olarak imzasının bulunduğunu, sözleşmelerde ise şahit olarak imzası olmasına rağmen borçlu olarak gösterildiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takibinde, icra tehdidi altında ödemelerde bulunduklarını ancak araçların kendilerine teslim edilmediğini, satışın geçersiz olduğunu ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti ile ödenen paraların istirdadına ve %40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, asıl ve birleşen davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, birleşen 2012/545 esas numaralı dosya açısından davanın reddine, kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm, taraflarça temyiz edilmiştir.
1-Birleşen dava yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Asıl dava yönünden davacı temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Asıl dava yönünden davalı temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK 72/3-4 maddesinde icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği tazminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği, dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış olmaktan dolayı doğan zararını gösterilen teminattan alacağı, alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı, bu zararın herhalde yüzde % 40 aşağı tayin edilemeyeceği hüküm altına alınmış 5.7.2012 tarihinden itibaren 6352 sayılı yasa ile yapılan değişiklikle % 40 oranı % 20 olarak değiştirilmiştir.
Bu yasal düzenleme doğrultusunda davalı alacaklı lehine tazminata hükmedilebilmesi için alacaklı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekir. Somut olayda, mahkemece, davacıdan % 15 teminat yatırılması şartıyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda davalı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmiş olduğu ve sadece 2007/2737 esas sayılı icra dosyasında 02.04.2009 tarihinde teminatın yatırıldığı anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, 2007/2737 esas sayılı icra dosyası yönünden % 40 inkar tazminatına hükmedilmemesi doğru olmamıştır. Hal böyleyken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7.maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle tarafların tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının reddine, üçüncü bentte açıklanan nedenle, kararın “Hüküm” başlıklı bölümünün A maddesinin ikinci bendinde yazılı “Kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına” cümlesinin çıkartılarak yerine “Karaman İcra Müdürlüğünün 2007/2737 esas sayılı icra dosyasında takip konusu alacak miktarının % 40'ı oranında tazminatın, davacı taraftan alınarak, davalı tarafa verilmesine, diğer dosyalarla ilgili tazminat taleplerinin reddine” söz ve rakamlarının yazılmasına, kararın bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan harcın birleşen dosya davacısı ...'dan alınmasına, 19,50 TL harcın davacı ...'ya iadesine, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davalılara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön