2. Hukuk Dairesi 2019/4431 E. , 2019/11549 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; nafakalar ile tazminatların miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise tüm yönleriyle temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 26/11/2019 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak boşanma davası ikame edilmiş, mahkemece boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadın eşin kusursuz, erkek eşin ise tam kusurlu olduğu kabul edilerek; davanın kabulü ile boşanma davası ve fer'ilerine ilişkin hüküm kurulmuştur. Hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 2016/4525 Esas, 2017/9805 Karar sayılı bozma ilamında yer alan “Mahkemece, davalı erkeğin cevap dilekçesinde bildirdiği tanıkları ... ve ...'ın dinlenilmesine yönelik talebi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 241. maddesi gereğince reddedilmiştir. Yasal sebep bulunmadıkça gösterilen tanığın dinlenilmemiş olması savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatasıdır. Mahkemece, gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edinildiği takdirde, geri kalanların dinlenilmemesine karar verilebilir (HMK m. 241). Davalı erkek yargılama sırasında bu tanıkların dinlenilmesinden vazgeçmemiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesi koşulları da oluşmamıştır. Açıklanan sebeple davalı erkeğin tanıkları dinlenilmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. ” gerekçesi ile hüküm bozulmuş, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; tanıklardan ...’ün dinlendiği, tanık ...’ın ise “26/02/2019 tarihli duruşmada dosyanın geçirdiği aşama ve sürümcemede kalması da gözetildiğinde, tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle davalı tanığı ...’ın dinlenmesine yer olmadığına” şeklinde ki gerekçe ile bozma ilamında açıkça adı yer alan tanığın dinlenmediği anlaşılmıştır.
Somut olayda; mahkemece 20.09.2018 tarihli duruşma ile bozma ilamına uyulmuş, dinlenmeyen davalı tanıklarının ihtaratlı davetiye ile çağırılmasına karar verildikten sonra ertesi celselerde tanık ...’ın bozmaya uygun şekilde dinlenmesi yönünde HMK. 240/3’e uygun işlemlerin yapıldığı ancak; 24.01.2019 tarihli duruşmada, tanığın 20.12.2018 tarihli ve 45 gün süreli raporuna dayalı olarak alınan ara karar ile “Davalı tanığı ...'ın mazereti dikkate alınarak gelecek celse dinlenmesine, davalı vekilinin beyanı dikkate alınarak gelecek celse hazır edilmediği takdirde bu tanığı dinletme talebinden vazgeçmiş sayılacağının davalı vekiline ihtarına (ihtarat yapıldı)” şeklinde karar alındığı anlaşılmıştır. Davalı vekili; adı geçen tanığı, izleyen 26.02.2019 tarihli celsede hazır etmemiş ve tanığının dinlenmesini talep ettiğinde ise mahkemece “Tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle davalı tanığı ...'ın dinlenmesine yer olmadığı” gerekçe gösterilerek davalı vekilinin bu talebi reddedilmiştir. Mahkemece; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca yasal dayanağı bulunmadığı halde, taraflara tanıklarını duruşmada hazır bulundurma yükümlülüğü yüklenemez. Bu konuda süre verilemez. Verilmiş olsa dahi sonuç doğurmaz. Tanıkların mahkemeye ne şekilde davet edilecekleri Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 240., 243. ve 245. maddelerinde gösterilmiştir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; davalının dinlenmesinden açıkça vazgeçmediği tanık ...'ın HMK m.240/3'e göre bildirilen adresine gönderilecek tebligat ile HMK m.243 uyarınca tanığın duruşmaya davet edilmesi, usule uygun olarak davet edildiği halde mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanığın HMK m.245 gereği zorla getirtilmesine ve sonuç olarak zorla getirme kararının akıbeti uyarınca hüküm kurulması gerekirken tanığın dinlenmesinin ne suretle sonuca etkili olmadığı da açıklanmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 2.037 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.11.2019 (Salı)
2. Hukuk Dairesi 2019/4431 E. , 2019/11549 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 86 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat