13. Hukuk Dairesi 2018/2808 E. , 2020/417 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2018/2808 E. , 2020/417 K.


'İçtihat Metni'


... vekili avukat ... ile ... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04/12/2014 tarih ve 2013/282-2014/472 sayılı hükmün Dairemizin 05/10/2017 tarih ve 2016/18808-2017/9222 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.

K A R A R

Davacı avukat, davalı adına işçilik alacaklarına dayalı dava açıp kazandığını, ardından ilamı icraya koyduğunu, kararın temyiz edilmesi üzerine takip bedelinin icra veznesine depo edilmek suretiyle tehiri icra kararı alındığını, başka bir avukatın temyiz süresini hızlandıracağı iddiası ile davalı tarafından haksız olarak azledildiğini, bu nedenle takip ettiği dava ve icra takiplerindeki akdi ve karşı yan ücretleri ile birlikte yaptığı masrafların da tahsili amacıyla gerçekleştirdiği icra takibine davalı tarafından haksız itiraz edildiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 05/10/2017 tarihli ilamı ile; davacının temyiz talebindeki sair hususlar reddedilerek davacı avukatın mazereti sebebiyle girmediği duruşma için mazeretine ilişkin duruşma zaptı, tensip zaptı vs gibi belgeleri, yeni duruşma gününün tebliğine ilişkin masrafları ile birlikte mazeretini bildirir dilekçeye eklemek zorunda olduğu ancak bu yükümlülüğünü yerine getirmeyerek davanın uzamasına sebep olduğu gibi ilamı icraya koyarken faiz hesabında da özenli davranmadığı, müvekkilinin zarara uğramasına sebep olduğu, özen borcuna aykırı davranarak davalı müvekkilin güvenini sarstığı ve hal böyle olunca, mahkemece azlin haklı olduğu kabul edilerek tamamlanmamış işlerden avukatın ücrete hak kazanamayacağı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalı savunmaları üzerinde eksik inceleme yapıldığı gerekçesi ile bozulmuş olup, davacı bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Davacı avukat, ... 1. İş Mahkemesinin 2008/1130 E.ve 2011/34 K. sayılı işçilik alacaklarına ilişkin, davalıyı vekaleten takip ettiği dava dosyasının 7. celsesine mazeret bildirerek girmemiş, Mahkemece, belgelendirilmeyen mazeretin reddine karar verilmiş ve takip edilmemesi sebebiyle 15/07/2010 tarihinde dosya işlemden kaldırılmıştır. Fakat, davacı avukatın talebi ile 18/08/2010 tarihinde dosya yenilenmiş ve yargılama sürecinde de tarafından takip edilmiş olup Mahkemece 23/03/2011 tarihinde karara bağlanmıştır. Bundan sonra Yargıtay’ın temyiz inceleme aşamasında iken davacı avukat, davalı tarafından 11/04/2013 tarihinde azledilmiştir. Haksız olarak azledildiği ve ücretini alamadığı gerekçesiyle eldeki davayı açan davacı avukatın azil tarihi ile taraflar arasındaki ilişkiye konu dava dosyasının karar tarihi arasında geçen süre göz önünde bulundurulduğunda azlin haklı olmadığı ve bunun ileri sürülmesinin TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturacağı, temyiz aşamasında zuhulen bu noktada bozma yapıldığı anlaşılmakla, davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulü ile dairemizin bozma kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. Ancak, Mahkemece, davacı avukatın ücret talebi yönünden aldırılan bilirkişi raporunda, Avukatlık Kanununun 164/4. maddesine göre belirlenecek ücretin kanunda yazılı %10’luk alt sınır aşılarak hesaplandığı ve Mahkemece de bu şekilde hükme esas alındığı halde bu sınırdan uzaklaşılmasının gerekçesi de açıklanmamıştır. O halde Mahkemece, davacı avukatın ücret alacağının hesaplanması hususunda taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınıp, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, açıklanan tüm bu nedenler göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre davacının sair karar düzeltme itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davacının karar düzeltme talebinin kabulüne, Daire'nin bozmaya dair 05/10/2017 tarih, 2016/18808 Esas ve 2017/9222 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına ve mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle sair karar düzeltme itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 367,00 TL harcın davacıya iadesine, 21/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön