13. Hukuk Dairesi 2016/20239 E. , 2020/395 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/20239 E. , 2020/395 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı vekili dava, davacı asilin avukatlık mesleğini icra ettiğini ve vekil sıfatıyla davalı şirketin davalarını takip edip hukuki yardımda bulunduğunu, üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen davalı tarafından hakedilmiş olan avukatlık ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle bu alacaklarının tahsili için başlatmış olduğu icra takibinin ise haksız itiraz ile durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen süresinde yanıt dilekçesi vermeyerek, davayı inkar etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğü 2015/11125 sayılı dosyasında davalının itirazın iptaline takipin devamına karar verilmiş; hüküm, davalı ... Yapı Taahhüt San. Tic. A.Ş tarafından temyiz edilmiştir.
1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 Sayılı Yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici, diğer tarafın ise satıcı, sağlayıcı ya da müteşebbis olması gerekir. Somut olayda, davalı ...’nın işçi statüsü ile diğer dava dışı üçüncü kişiye karşı açtığı işe iade davası kapsamında davacıya vekâlet verilmiş, uyuşmazlık da bu vekâlet ilişkisinden kaynaklanmıştır. Davalı ... Yapı Taahhüt San. Tic. A.Ş’nin davacı avukat tarafından temsil edildiği davalarda, tüketici olarak değerlendirilemeyeceğinden taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığının kabulü de mümkün değildir. Uyuşmazlık 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığına göre davaya bakmaya genel mahkeme görevlidir. Tüketici mahkemesi talep hakkında karar veremez. O halde mahkemece, yargılamaya genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla devam edilerek bir karar verilmesi gerekirken, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davanın esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bent gereğince temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön