13. Hukuk Dairesi 2019/6580 E. , 2020/205 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2019/6580 E. , 2020/205 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, dava dışı ... ile avukatlık sözleşmesi yaptığını, sözleşme gereği takip ettiği dava sırasında ...'nin vefat ettiğini, vefatından sonra tek mirasçısı olarak kızı ...un kaldığını, ...u davalıların evlatlık olarak aldıklarını, çocuğu evlatlık aldıktan sonra mirası reddetmediklerini, devam eden dava için ise vekaletnameyi kendisine vermeyeceklerini söylediklerini, bunun üzerine vekalet sözleşmesinden dolayı alacağının olduğunu davalılara söylediğini, davalıların bu alacağını vermediklerini, alacağın tahsili için takip başlattığını, davalıların da bu takibe itiraz etmeleri sonucunda takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ... 5. İcra Müdürlüğü'nün 2013/4102 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 4.150,90 TL üzerinden aynen devamına, iş bu dava yönünden açılan miktar dikkate alınarak, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacının temyiz itirazları yönünden; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının temyiz itirazları yönünden; davacı avukat, dava dışı ...'nin yapmış olduğu trafik kazasındaki maluliyeti nedeniyle ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/161 Esas sayılı dosyası ile tazminat davasında vekil olarak görev yaptığını, dava sürerken ...'nin 13.06.2011 tarihinde vefat ettiğini, tek mirasçısı olarak ...un kaldığını, davalıların ...u evlat edinmeleri nedeniyle asıl dava sahibi ... ile yapılan 13.04.2009 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi nedeniyle ilgili tazminat davasındaki vekalet ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, ... Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nin 04.12.2014 tarihli raporuna göre belirtilen avukatlık sözleşmesindeki ...'ye ait imzanın kendisinin eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirildiğini, yazılı bir biçimde yapılan anlaşmaların ispat ve şekil şartının davacı tarafça TMK 6 ve HMK 190. maddeleri gereğince yöntemine uygun biçimde ispatlanmadığını, bu şekilde oluşu kabul edilen taraflar arasındaki vekalet ücret sözleşmesinin yazılı olarak kararlaştırılmadığı kabul edilmesi nedeniyle somut olayda uygulanması gereken Avukatlık Kanunu’nun 164/4. fıkrası gereğince, tazminat davasındaki toplam 40.000,00 TL davacı avukatın talep edebileceği müddeabih kabul edilerek bu miktarın %10'u karşılığı 4.000,00 TL vekalet ücreti alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 513. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 397.) maddesi gereğince, kural olarak vekalet sözleşmesi, vekilin veya vekalet verenin ölümü ile kendiliğinden sona erer. Dava konusu olayda da davacı avukat, ...’nin vekili iken, adı geçenin 13.06.2011 tarihinde ölümü üzerine, davacı ile ... arasındaki vekalet sözleşmesi kendiliğinden sona ermiştir. Murisin ölüm tarihi itibariyle dosya henüz sonuçlanmamış olup derdest olduğu, davalılar tarafından davacı avukata vekaletname verilmediği, derdest olan dosyanın başka bir avukata vekalet verilmek suretiyle takip edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı ile davalılar arasında vekalet ilişkisi kurulmamışsa da, davalılar, murisin borçlarından müteselsilen sorumlu olduklarından, murisin davacıya karşı ödemekle yükümlü olduğu vekalet ücretlerinden de müteselsilen sorumludurlar. Bu itibarla davacı avukatın, murisin ölüm tarihi itibariyle devam edip henüz kesinleşmeyen dosyalar bakımından ise, sarf etmiş olduğu emek ve mesaiye, hak ve nesafete göre belirlenecek bir ücrete hak kazandığı kabul edilmelidir.
Dava konusu olayda; mahkemece, Avukatlık Kanunu’nun 164/4. fıkrası gereğince tazminat davasındaki toplam 40.000,00 TL (20.000,00 TL maddi +20.000,00 TL manevi) davacı avukatın talep edebileceği müddeabih kabul edilerek bu miktarın %10'u karşılığı 4.000,00 TL vekalet ücreti alacağının bulunduğu kabul edilmiş ise de, sarf edilen emek ve mesai ile hak ve nesafete göre belirlenecek olan ücrete karar verilmesi gerekeceği gözardı edilmiştir. O halde mahkemece, davacı avukatın hak ve nesafete göre kazanmış olduğu ücret belirlenerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, açıklanan bu husus gözardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz olunan hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, aşağıdaki yazılı olan 25,20 TL. kalan harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan 71,00 TL. harcın istek halinde davalılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu davacı için açık, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu davalılar yönünden kapalı olmak üzere, 15/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön