13. Hukuk Dairesi 2017/7214 E. , 2020/125 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, avukat olduğunu, davalıların 07/05/2007 tarihli vekaletnameyle dava dışı ...'ü vekil tayin ettiğini, ...'ün de bu yetkiye istinaden 10/03/2009 tarihli vekaletnameyle dava açmak üzere kendisine vekaletname verdiğini, 01/04/2009 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi imzalandığını ve 08/04/2009 tarihinde Tuzla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/301 esas sayılı dosyası ile elatmanın önlenmesi davası açıldığını, dava ıslah edildikten sonra ...'in mahkemeye verdiği 19/04/2011 tarihli ve ...'ın ise 04/05/2011 tarihli dilekçeleri ile kendisini vekillikten azlettiklerini, davalılarca başka avukatlar vekil tayin edilerek karar duruşmasına onların girmelerinin sağlandığını ve kararda karşı yan vekalet ücretinin son duruşmaya katılan diğer avukatların lehine hükmedildiğini, davanın 20/03/2012 tarihinde karara bağlandığını ve davalı ... vekili için 6.181,62TL, ... vekili için ise 10.677,81 TL yasal avukatlık ücretine hükmedildiğini, ücret sözleşmesine göre bu paraların kendisine ait olması gerektiğini belirterek mahkemece hükmedilen vekalet ücretleri olan davalı ... vekili için 6.181,62TL, ... vekili için ise 10.677,81 TL’nin tamamının, bu kabul görmez ise en azından bu ücretin %90 'ının kendisine ait olması gerektiğinin tespitine ve karar tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma üzerine davanın kabulüne, 6.181,62 TL vekalet ücretinin davalı ...'den, 10.677,81 TL vekalet ücretinin davalı ...'dan dava tarihi olan 18/06/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı avukat, aldığı vekaletname ile davalılar ve dava dışı hissedarlar lehine elatmanın önlenmesi davası açtığını, karar aşamasına yakın zamanda davalılar tarafından dosyaya sunulan dilekçeler ile vekillikten haksız olarak azledildiğini, bu nedenle Tuzla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/301 esas sayılı dosyasında verilen kararda hükmedilen yasal vekalet ücretinin davalılarca atanan yeni vekiller lehine hükmedildiğini belirterek hükmedilen yasal vekalet ücretinin davalılardan tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalılar, dava dışı vekil ...'e verdikleri vekaletnamede dava ve takipler için tevkil yetkisi verilmediğini ve aralarında imzalanan avukatlık ücret sözleşmesinin geçersiz olduğunu, ayrıca elatmanın önlenmesi davasında azlin, ıslah tarihinden önce gerçekleştiğini belirterek, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, bozma üzerine davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı avukatın, davalılar ve dava dışı hissedarlar yararına açtığı el atmanın önlenmesi davasında, davalılar tarafından azledildikten sonra diğer hissedarların vekili olarak davaya devam ettiği, davayı ıslah ederek talebi artırdığı anlaşılmaktadır. Ancak dosyaya ibraz edilen ıslah dilekçelerinde, davalıların adı da yer aldığı görüldüğünden, mahkemece, vekalet ücretine konu Tuzla 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/301 esas sayılı dava dosyasının aslı getirtilip, davacı tarafından akdi vekalet ücretinin tahsili talebi ile davalı ... aleyhine açılan ... Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/936 esas (bozma sonrası 2014/468 esas) sayılı dosyasında ıslah dilekçesinin, davacı avukatın azlinden sonra, davalı ...'in yeni vekili tarafından verildiği de değerlendirilerek, karşı yan vekalet ücretinin tespitine esas müddeabihin belirlenmesi açısından, davacı avukatın hangi tarihte, hangi davacılar için ıslah talebinde bulunduğu, davalı taraf için ıslah talebinin kim tarafından yapıldığının araştırılması gerekir. Bunun tespitinden sonra, yani davalılar adına davacı avukat tarafından ıslah yapılmadığının anlaşılması halinde, dava dilekçesindeki yazılı miktarın davalılar hissesine düşen kısmının müddeabih olduğu kabul edilerek, sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken ıslah tarihi belirlenmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalı ...'nin sair, davalı ...'in tüm temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'nin sair, davalı ...'in tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 31,40 TL. harcın istek halinde davalı ...'e, peşin alınan 256,70 TL. harcın davalı ...'a iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2017/7214 E. , 2020/125 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 91 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat