13. Hukuk Dairesi 2016/30288 E. , 2020/30 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/30288 E. , 2020/30 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ... yönünden kabulüne, ... yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalı ... ile yapılmakta olan ... Sitesinden 7 nolu daireyi 55.000,00 TL bedelle satın almak üzere anlaştıklarını, sözleşme gereği davalı ...'ın daireyi 30/10/2007 tarihinde teslim etmesi gerektiğini, ancak teslimatın yapılmadığını, bunun üzerine davacının diğer davalı ... ile yeniden yaptıkları sözleşmeye göre davalı ...'ın, davacıya sattığı daireye karşılık aldığı 44.000,00 TL'yi diğer davalı ...'e ödeyeceğini ve davalı ...'in de, davacıya bir daire vermesini kararlaştırdıklarını, ancak davacıya bu dairenin de teslim edilmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her iki davalı ile de yapılmış olan daire satış sözleşmelernin feshi ile daire emsal bedelinin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davalı ... hakkında açılan davanın kabulüne, davalı ... hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, Kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlığın incelenmesinde; yukarıda açıklanan Yasa hükmü gereğince ihtilafın 4077 sayılı Yasa çerçevesinde çözümü gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön