14. Hukuk Dairesi 2016/17159 E. , 2019/4274 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.09.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat, birleştirilen davada davacı ... vekili tarafından davalı ... aleyhine 07.09.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davaların reddine dair verilen 29.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat, birleştirilen dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ile... vekilleri davalılar ... ile ... arasında 20.12.2010 tarihli adi yazılı satış vaadi sözleşmesi ile 1964 ada 318 parsel, B blok, 9. kat, 37 No'lu bağımsız bölümün tamamının müvekkiline satılmasının vaad edildiğini, satış bedelinin ödenmiş olduğunu ancak davalıların tapuyu devretmediğini ileri sürerek dava konusu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile müvekkili adına tescili isteğinde bulunmuştur.
Birleştirilen davada davacı ... vekili, 10489 ada 9 parsel (eski 1964 ada 318 parsel), B blok, 9. kat, 37 No'lu bağımsız bölümün mirasçılar arasında taksim edilmesi sonucu müvekkilinin adına tescil edildiğini, davalının daireye haksız olarak işgal ederek yerleştiğini ileri sürerek, dava konusu bağımsız bölüme davalı tarafından gerçekleştirilen müdahalenin önlenmesine, davalının taşınmazdan tahliyesine, işgal tarihi olan 06.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl ve birleştirilen davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı-(birleştirilen dosyada davalı) vekili temyiz etmiştir.
1-Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin alacaklısı davacı ... ile ile borçlusu Mustafa Kemal Akdoğan vekilleri davalılar ... ile ... arasındaki taşınmazın devrine ilişkin sözleşme adi yazılı şekilde yapılmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere taşınmaz satış vaadi sözleşmesi resmi şekilde düzenlenmesi gerektiğinden davacı ... ile borçlusu Mustafa Kemal Akdoğan vekilleri davalılar ... ile ... arasındaki sözleşme şekli şarta uygun olmadığından geçerli değildir. Geçersiz sözleşme gereğince şahsi hakkı temlik alan davacı bu sözleşmeye dayanarak davalıları cebri tescile zorlayamacağı için tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı-(birleştirilen dosyada davalı) vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Ancak somut olayda davacı vekili, tescil isteklerinin kabul edilmemesi halinde ikinci kademede tazminat isteğinde bulunmuştur. Bu tür davalarda istek kalemlerinden birisi yerinde görülmezse ikinci kademedeki istemin incelenerek değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece davacının tescil isteği reddedilmiş ise de ikinci kademedeki tazminat istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı- (birleştirilen dosyada davalı) vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı-(birleştirilen dosyada davalı) vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
14. Hukuk Dairesi 2016/17159 E. , 2019/4274 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 51 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 38 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 40 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat