15. Hukuk Dairesi 2017/2034 E. , 2018/12 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

15. Hukuk Dairesi 2017/2034 E. , 2018/12 K.


'İçtihat Metni'


Davacı ...Ş. ile davalı ... Bölge Mob. İnş. Taah. ve Otom. San. Tic. Ltd. Şti. arasındaki davadan dolayı ... . Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 20.12.2016 gün ve 2016/356-2016/1374 sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi'ne istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nca verilen 11.05.2017 gün ve 2017/273-2017/281 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödenen iş bedelinin iadesi talebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Davacı iş sahibi vekili; müvekkiline, davalı borçlu firma tarafından yapılan iş karşılığı kesilen faturalar ve yapılan ödemeler karşılaştırıldığında, müvekkili şirketin davalı tarafın ticari kayıtlarında da yer alan 187.707,50 TL fazla ödeme yapmış olduğunu ve bu bedel kadar alacaklı olduğunun anlaşıldığını ve bu alacağın ödenmesi için davalı-borçluya ... . Noterliği'nin 08.07.2009 tarih ve ... yevmiye sayılı ihtarnamesi ile fazla ödemenin iadesi istendiğini, davalı şirketin kendisine tanınan sürede de ödeme yapmaması üzerine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 7.500,00 TL'si için ... . Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/543 Esas sayılı dosyası ile alacak davası açıldığını, müvekkili tarafından ikame edilen davada, deliller toplanmış ve birden fazla yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, müvekkilinin, borçlu şirketten işlemiş faiz hariç 161.207,24 TL alacağı olduğunun tespit edildiğini ve kısmi davadaki talepleri üzerine ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 7.500.00 TL'nin 15.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davacıya ödenmesine karar verildiğini, ... . Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan kısmi alacak davasının Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 2014/2370 Esas, 2015/644 Karar sayılı ilâmı ile onandığını, yine davalı tarafın karar düzeltme talebi de ret edilerek kesinleştiğini, davalı-borçlu hakkında açılan kısmi davanın kesinleşmesi üzerine de kararda yer alan ve bilirkişi raporları ile tespit edilen fazlaya ilişkin 153.707,24 TL'nin 15.07.2009 tarihinden itibaren işlemiş 129.226,14 TL olmak üzere 282.933,38 TL'nin tahsili için ... . İcra Müdürlüğü'nün 2015/2819 Esas sayılı ilâmsız icra takibi ikame ederek cari hesap alacağının tahsili için icra takibi başlattıklarını, borçlu-davalının, vâki ödeme emrinin kendisine tebliği üzerine, asıl alacağın zamanaşımına uğradığından bahisle, asıl alacağa, faize ve tüm ferileri ile birlikte borca itiraz ederek, icra takibinin durdurulmasına neden olduğunu, itirazın iptâlini ve itirazında haksız ve kötüniyetli olan davalı-borçlunun alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış ve yargılamaya katılmamıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince yasal süresi içerisinde istinaf edilmiş, ... Bölge Adliye 15. Hukuk Dairesi'nin 11.05.2017 tarih, 2017/273 Esas, 2017/281 Karar sayılı kararı ile istinaf talebi süre yönünden reddedilmiş ve verilen bölge adliye mahkemesi kararı süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, ... . Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 20.12.2016 tarih, 2016//356 Esas, 2016/1374 Karar sayılı kararının süresi içerisinde istinaf edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. ... Bölge Adliye 15. Hukuk Dairesi istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığından bahisle HMK 345 ve 352. madde hükümleri gereğince başvurunun süre nedeniyle reddine karar verdiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca, kural olarak istinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, yine kural olarak ilk derece mahkemesi ilâmının taraflara tebliğiyle işlemeye başlar. Hiç kuşku yok ki bu tebliğin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ve bu Kanun'a uygun olarak yapılması gerekli ve zorunludur.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesinde “Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır...” hükmü bulunmakta, aynı Kanun'un 32. maddesinde ise; Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur...” hükmü bulunmaktadır.
Bu düzenlemeler ışığında somut olayımıza gelince; ... . Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 20.12.2016 tarih, 2016 /356 Esas, 2016/1374 Karar sayılı karar 15.01.2018 tarihli internet çıktısına göre 20.01.2017 tarihinde davalı asıl şirkete tebliğe çıkarılmış ve 23.01.2017 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılmıştır. Kararın tebliğe çıkarıldığı tarihte davalı şirket Avukat ...'ı vekil tayin etmiş ve ... . Noterliği'nin 20.01.2017 tarih ve ... yevmiye nolu vekâletnamesi mahkemeye ibraz edilmiş bulunmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi hükmü gereğince vekil bulunduğundan asıl şirkete yapılan tebligat usulsüz olup, aynı Kanun'un 32. maddesi hükmüne göre davalı tarafın beyan tarihine göre istinafa başvurma süresi dolmadığından istinaf talebinin esasının incelenmesi gerekir iken istinaf başvurusunun süre yönünden reddi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine 15.01.2018 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön