16. Hukuk Dairesi 2015/21010 E. , 2018/554 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan 181 ada 6 parsel sayılı 65.152,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfı ile ... adına tespit ve tescil edilmiş, taşınmaz daha sonra 2012 yılında yapılan kamulaştırma sonucunda aynı ada 10, 11, 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlara ifraz edilmiş, böylece 181 ada 12 parsel sayılı taşınmaz ham toprak vasfı ile 26.696,90 metrekare yüzölçümlü olarak ifrazen ... adına tescil edilmiştir. Yine 182 ada 14 parsel sayılı 310.914,33 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfı ile ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, 181 ada 12 parsel sayılı taşınmaz ile 182 ada 14 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 181 ada 12 parsel sayılı taşınmazın harita mühendisi bilirkişinin 22.01.2013 havale tarihli rapor ve krokisinde (C21) harfi ile gösterilen 4.219,19 metrekarelik bölümünün ifraz edilerek, ifraz edilen bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, 182 ada 14 parsel sayılı taşınmazın harita mühendisi bilirkişinin 12.08.2014 havale tarihli rapor ve krokisinde (A1) harfi ile gösterilen 1.542,74 metrekarelik bölümünün ifraz edilerek, ifraz edilen bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 181 ada 12 parsel sayılı taşınmazın harita mühendisi bilirkişinin 22.01.2013 havale tarihli rapor ve krokisinde (C21) harfi ile gösterilen 4.219,19 metrekarelik bölümü ile 182 ada 14 parsel sayılı taşınmazın harita mühendisi bilirkişinin 12.08.2014 havale tarihli rapor ve krokisinde (A1) harfi ile gösterilen 1.542,74 metrekarelik bölümü üzerinde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen koşulların davacı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, mahallinde yapılan keşifte yerel bilirkişi dinlenilmemiş, yalnızca davacı tanıklarının soyut beyanları ile yetinilmiş, dava konusu taşınmaz bölümlerinin öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı belirlenmemiş, taşınmaz bölümlerinin niteliğinin belirlenmesi amacıyla 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yaptırılmamış, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince yeterli belgesiz araştırması yapılmamıştır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için; öncelikle, dava konusu taşınmazların tespit tarihi olan 2005 tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde yeniden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve teknik bilirkişinin katılımıyla keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazların imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp hangi tarihte bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduğu bilirkişi ve tanık beyanları ile denetlenmeli; yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri, komşu taşınmazların tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli; teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli; komşu taşınmazlarla mukayeseli mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli; 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazların eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, taşınmazların imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazlar üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığını ve taşınmazların kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, özellikle davacı adına tesciline karar verilen (A1) ve (C21) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümleri ile 181 ada 12 ve 182 ada 14 parsel sayılı taşınmazların geriye kalan bölümlerinin ne şekilde ayrıldığını belirtir, bilimsel verilere dayalı, önceki ziraat bilirkişi raporunu da irdeleyen ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, taşınmazlar üzerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; HMK'nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla raporlarda belirtilen hususların somutlaştırılması için, dava konusu taşınmazları ve çevresini tüm yönleriyle gösterecek şekilde yakın plan fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde dava konusu taşınmazlar kabaca işaretlettirilmeli ve mahkemece onaylanmasını müteakip dosya arasına konulmalı; sonuca göre 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesi uyarınca belgesiz araştırması yapılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte incelenerek sonucuna göre hüküm tesis edilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 05.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2015/21010 E. , 2018/554 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat