16. Hukuk Dairesi 2015/15983 E. , 2018/474 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 131 ada 6, 7 ve 8 parsel sayılı 1.337.43, 648.06 ve 396,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 131 ada 6 parsel davacı ... ve davalı ... adına, 131 ada 7 parsel davalı ... adına ve 131 ada 8 parsel ölü olduğu belirtilerek davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekesinin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Davacı, çekişmeli taşınmazların müşterek muris ...’den intikal ettiği ve mirasçıları arasında terekesinin taksim edilmediği iddiasına dayanarak taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ve payları oranında tüm mirasçılar adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalı ... ... mirasçıları ile davalı ..., murisin ölümünden sonra taksim yaptıklarını ve kadastro tespitlerinin taksime uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların müşterek muristen kaldığı, murisin ölümünden sonra taksim yapıldığına dair duyumlar olduğu ve zilyetliğin 20 yıldır tespit maliklerinde olduğu, davacının taksim yapılmadığına dair iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme hatalı, araştırma ve inceleme ise hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dosya kapsamına göre; çekişmeli taşınmazın müşterek muris ....i’den kaldığı tartışmasızdır. Uyuşmazlık, müşterek muris Ali’nin ölümünden sonra terekesinin yöntemince taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise çekişmeli taşınmazların kime isabet ettiği hususlarındandır. Taksime dayanan taraf bu iddiasını ispat etmekle mükelleftir. Geçerli bir taksimin varlığından söz edilebilmesi için taksime tüm mirasçıların ya da temsilcilerinin katılmaları, katılmayan mirasçıların taksime muvafakat vermeleri, her mirasçıya hangi mevkiden taşınmaz mal verildiğinin, taşınmaz mal verilmeyen mirasçının ne şekilde razı edildiğinin somut olarak ortaya konması gerekir. Mahkemece yapılan keşifte; yerel bilirkişi ve davacı tanıkları, taksime dair bilgilerinin olmadığını, davalı tanıkları ile iki tespit bilirkişisi ise; taksime dair duyumları olduğunu, taşınmazların yaklaşık 20 yıldır tespite uygun kullanıldığını ifade etmişlerdir. Beyanına başvurulan yerel bilirkişi, tespit bilirkişisi ve tüm tanıklar bu beyanların yanında uyumlu olarak; davacının yaz aylarında köye geldiğini ve davalılar adına tespit edilen dava konusu 131 ada 7 ve 8 parseller üzerindeki evlerde kaldığını söylemişlerdir. Hükme dayanak yapılan ve az yukarıda özetlenen beyanlar, geçerli bir taksimin varlığı için şart olan; taksimin nerede, ne zaman, kimlerin katılımı ile yapıldığı, davada taraf olmayan diğer mirasçıların ne şekilde ikna edildikleri, davacının yaz aylarında davalılar adına tespit edilen dava konusu taşınmazlardaki evlerde ikamet etmesinin nedenleri üzerinde durulmadığından yetersizdir. Öte yandan; davacının, taksimin olmadığı yönündeki iddiasını ispat edemediği yönündeki hüküm gerekçesi de, ispat yükünün taksime dayanan davalı tarafta olması nedeniyle hatalı bir değerlendirmedir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. O halde; taşınmazlar başında yeniden yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tüm tespit bilirkişilerinin katılımı ile keşif yapılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıklardan öncesi tarafların kök murisine ait olan davaya konu taşınmazların mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise ne zaman, nerede, kimlerin katılımı ile yapıldığı, tüm mirasçılarının katılıp katılmadığı katılmayan mirasçı varsa temsil edilip edilmediği ya da sonradan icazet verip vermediği, hangi taşınmazın kime isabet ettiği, taksimde pay almayan mirasçı varsa nasıl ikna edildiği, muristen kalan taşınmazların hangi tarihten beri hangi sıfatla kim tarafından kullanıldığı, davacının yaz aylarında davalılar adına tespit edilen taşınmazlardaki evlerde ikamet etmesinin hangi nedene dayandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanların çelişmesi halinde yüzleştirme yapılarak, tespite aykırı sonuçlara ulaşılması durumunda ise tüm tespit bilirkişileri dinlenilerek çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, müşterek murisin halen sağ olan ve davada taraf olmayan çocukları .... ve....’tin de bayanlarına başvurularak taksime dair bilgileri alınmalı, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2015/15983 E. , 2018/474 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat