16. Hukuk Dairesi 2020/2417 E. , 2020/6579 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2020/2417 E. , 2020/6579 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi Hazine tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


Davacı ... ve arkadaşları, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1967 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında davalı Hazine vekili, 29.05.2015 tarihli dilekçesi ile çekişmeli taşınmaz bölümlerinin TMK 713/6 maddesi uyarınca Hazine adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı ... ve arkadaşları ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 05.02.2020 tarih 2016/17051 Esas, 2020/221 Karar sayılı ilamıyla; 'Mahkemece, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, taşınmazın bulunduğu yörede kadastro çalışmalarının yapıldığı 1967 yılından, davanın açıldığı 13.03.2014 tarihine kadar geçen sürede makul sürenin aşıldığı, kadastro çalışmalarının yapılmasından 10 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra açılan davanın makul süre içinde açılmadığının kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, varılan sonucun dosya kapsamına ve davanın niteliğine uygun düşmediği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde, kadastro sırasında haklarında tutanak düzenlenen taşınmazlar yönünden, kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkı 10 yıl ile sınırlanmış ise de, kadastro sırasında haklarında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden, kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan herhangi bir yasa hükmü bulunmadığı belirtilerek, Mahkemece, işin esasına girilerek, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm delilleri toplanmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi' gereğine değinilerek bozulmasına karar verilmiş; iş bu bozma ilamına karşı davalı Hazine vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Yukarıda özetlenen bozma ilamında makul süre nedeniyle davanın reddedilmiş olmasının isabetsizliğine ilişkin değerlendirmede bir isabetsizlik bulunmadığından Hazinenin bu yöne ilişen karar düzeltme istemi yerinde değildir. Ne var ki, dosya kapsamı ve mahkeme gerekçesi bir bütün olarak incelendiğinde, Mahkemenin, davanın “makul süre içerisinde” açılmadığına ilişkin gerekçesi yanında, “dava konusu taşınmaz bölümleri yönünden davacı yararına imar-ihya ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı' gerekçesiyle de davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sırasında tutanağa yansıtılan gözlemde, dava dilekçesine ekli krokide (A), (B), (C), (D) ile gösterilen alanlardan; (A) alanının boşluk olup ekili dikili olmadığı, (C) ve (D) bölümlerinin boş halde olduğu, (B) bölümünün ise zeminde su arkı olduğunun belirlenmesi, mahalli bilirkişi ve tanıkların da, bu yerlerin su arkı ve tahliye kanalı olduklarını belirtmeleri, dava dilekçesinde (A) ve (B) ile gösterilip fen bilirkişi raporunda bir bütün olarak (A) ile gösterilen bu bölümlerin 1975 ve 1990 tarihli hava fotoğraflarında açıklık (yol), dava dilekçesinde (C) ve (D) ile gösterilip fen bilirkişi raporunda bir bütün olarak (B) ile gösterilen bölümlerin ise üzerinde yıllık bitkilerin bulunduğunun belirtilmesi ve zirai bilirkişi raporuna ekli fotoğraflardaki görüntüler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı tarafın çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı tarafın temyiz itirazları yerinde değilse de, davalı Hazine vekili 29.05.2015 tarihli dilekçesi ile, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin TMK 713/6 maddesi uyarınca Hazine adına tescilini talep ettiği halde, bu talep hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olması isabetsiz olup, hazinenin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerektiği halde, maddi hataya dayalı olarak yukarıdaki nedenle bozulmuş olduğu anlaşılmakla, davalı Hazine vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 05.02.2020 tarih 2016/17051 Esas, 2020/221 Karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına ve yukarıda belirtilen nedenlerle usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA, 29.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




















Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön