16. Hukuk Dairesi 2017/3955 E. , 2020/6567 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2017/3955 E. , 2020/6567 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sonucunda, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 476 parsel sayılı 3.640,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Hazine adına tespit edildikten sonra hükmen davalıların murisi ... adına tescil edilmiş; ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1098 parsel sayılı 1.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, kimsenin üzerinde mülkiyet iddiasında bulunmadığı gerekçesiyle Hazine tespit ve tescil edilmiştir. Tapu Müdürlüğünce, davacı Hazine adına kayıtlı 1098 parsel sayılı taşınmazın tamamının davalılar adına kayıtlı 476 parsel sayılı taşınmaza bindirmeli olduğu, mükerrer kadastro durumunun oluştuğu gerekçesiyle değişiklik beyannamesi düzenlenmiş ve süresi içinde dava açılmadığı taktirde değişiklik beyannamesi uyarınca işlem tesis edileceği davacı tarafa bildirilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresinde mükerrer kadastro işleminin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, davacı Hazine adına kayıtlı 1098 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan fen bilirkişisi raporunda yeşil ile taralı olarak gösterildiği biçimde tamamının 476 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı gerekçesiyle davacı Hazine lehine mükerrer oluşan tapu kaydının iptaline, 1957 yılında yapılan tesis kadastrosu sonucu ... Mahallesi 476 parsel olarak oluşturulan ilk tapu kaydının geçerliliğine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK'nın 298/2. maddesi uyarınca, Mahkemece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın içeriğinin birbirine uyumlu olması zorunludur. Bu zorunluluk; açık, adil ve güvenli yargılanma ilkelerinin gereğidir. Kararların farklı ve kendi içinde çelişkili olması mahkemelere olan güven ilkesini zedeler. Bu durum 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas ve 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi bozma nedenidir. Somut olayda Mahkemece, davacı Hazine adına tapuda kayıtlı 1098 parsel sayılı taşınmazın tümüyle, davalılar adına kayıtlı 476 parsel sayılı taşınmaz ile mükerrerlik oluşturduğu ve 476 parsel sayılı taşınmazın kadastrosunun, 1098 parsel sayılı taşınmazdan daha önce yapıldığı anlaşıldığından, dava konusu 476 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastronun geçerli olduğu gerekçesiyle karar verildiği açıklandığı halde, hüküm yerinde bu kez Hazine tarafından açılan davanın kabulüne dair karar verilmek suretiyle kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, çelişkiyi kaldırmak suretiyle yeniden bir hüküm kurulması gerekli olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.













Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön