16. Hukuk Dairesi 2018/3721 E. , 2020/6486 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1970 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, 'Dairemizin 29.11.2017 tarih ve 2015/20417 Esas, 2017/8233 Karar sayılı ilamı ile; 6360 sayılı Kanun uyarınca ilgili Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’nın davaya dahil edilmesi' gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; 20.03.2014 tarihli bilirkişi raporu ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen 1872,26 metrekare yüzölçümündeki bölümün, son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 20.03.2014 tarihli rapor ekindeki krokide (A) harfi ile işaretlenmiş taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, davaya konu taşınmazın niteliğine, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekline ve süresine ilişkin olarak 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan rapor aldırılmamış, yine söz konusu hususların tespiti amacıyla, dava konusu taşınmazın streoskopik hava fotoğrafları üzerinde jeodezi-fotogrametri bilirkişi eliyle inceleme yaptırılmamış, dosya arasında yer alan soyut içerikli ve zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda denetime elverişsiz, taşınmazın öncesinde imar ve ihya edilip edilmediğini belirlemekten uzak ziraatçi raporu hükme esas alınmış, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman, nasıl, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında mahalli bilirkişilerden maddi olaylara dayalı ayrıntılı beyan alınmamış, taşınmaza komşu olan parsellerin dayanakları getirtilerek uygulanmamış, taşınmazın tescil harici bırakılma nedeninin kuru dere olarak belirtilmesine rağmen, jeolog bilirkişiden rapor aldırılmamış ve çifte tapuyu engellemek amacıyla davaya konu taşınmazın tapusunun bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulması hukuken mümkün değildir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmaza komşu olan parsellerin kadastro tutanak ve dayanakları, taşınmaza ait en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin Harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgi sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş farklı stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, jeodezi-fotogrametri mühendisi bilirkişisi, üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu, jeolog bilirkişisi ve fen bilirkişisi ile yerel bilirkişiler ve tanıkların katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, mevcut ise ağaçların cinslerini ve yaşlarını ve taşınmazın zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, taşınmazın her yönünden çekilmiş renkli fotoğraflarını içeren bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava ve uydu fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre taşınmazın niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten rapor düzenlemesi ve bu raporda dosya içerisinde bulunan 2004 yılı ve sonrasında çekilmiş uydu fotoğraflarının da değerlendirilmesi istenilmeli; fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir ve uygulanan kayıtların kapsadıkları alanları gösterir şekilde krokili rapor alınmalı, komşu taşınmazların dayanakları uygulanmak suretiyle davaya konu taşınmazların bulunduğu sınırın ne olarak okunduğunun belirlenmesi istenmeli; jeolog bilirkişisinden, taşınmazın dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı ve halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2018/3721 E. , 2020/6486 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 140 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 126 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 135 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 187 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 145 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 138 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 185 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 41 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 434 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat