16. Hukuk Dairesi 2016/17509 E. , 2020/3238 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2016/17509 E. , 2020/3238 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 137 ada 26 parsel sayılı 90.990,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek, çayır vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, kadastro tespitinin iptali ve taşınmazın kök muris ... adına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 137 ada 26 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, fen bilirkişinin raporunda (A) harfi ile gösterdiği 71.819,76 metrekarelik kısmının tamamı 14112 pay kabul edilerek aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişinin raporunda (B) harfi ile gösterdiği 1.7751,90 metrekarelik kısmının tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı Hazinenin temyizi davacılar adına tescile karar verilen (A) bölümüne yöneliktir. Davacı ... ve arkadaşları, tapu kaydına dayanarak dava açmışlar ve taşınmazların kök muris ... mirasçıları adına tescilini istemişlerdir. Mahkemece, davacı tarafın tutunduğu 12.06.1952 tarih ve 95 sayılı tapu kaydının temyize konu bölümü aynen kapsadığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, davacıların tutunduğu tapu kaydı dosyaya getirtildiği halde, mahalline yöntemine uygun şekilde uygulanıp kapsamı belirlenmemiş, uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmamış ve çekişmeli taşınmazın kimden intikal ettiği üzerinde durulmamış, olması nedeniyle, yapılan inceleme ve araştırma karar vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, davacıların dayandığı tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritaları ve dayanağı olan belgeler ile birlikte getirtilmeli, bu kayıtların dava dışı başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği sorulup saptanarak, revizyon görmüşlerse revizyon gördüğü taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri ve dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların tutanak örnekleri varsa oluşumundan itibaren dayanakları olan kayıtlar dosya arasına alınmalı, bu şekilde dosya tamamlandıktan sonra mahallinde, 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, tüm tespit bilirkişileri, tarafların gösterecekleri tanıklar, teknik bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmak suretiyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. Maddesi göz önüne alınarak, tapu kaydının sınırları ve kapsamı varsa haritası uygulanmak suretiyle, haritasının bulunmaması ya da uygulanma kabiliyetinin olmaması halinde kayıtların sınırlarına göre tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanmalı, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağı tanınmalı, tapu kaydı değişir sınırlı olduğundan miktarına itibar edilmesi gerektiği düşünülmeli ve kayıtların kapsamı belirlenirken varsa dava dışı revizyon gördüğü taşınmazlar göz önüne alınmalıdır. Temyize konu bölümün kayıt kapsamı dışında kaldığının tespit edilmesi halinde, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanıklardan bu yerin öncesinin kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, tarafların müşterek murisinden geliyor ise yöntemince yapılmış taksimin bulunup bulunmadığı, mirasçılar arasında pay satışlarının olup olmadığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, ne şekilde sürdürüldüğü, kimin ne zamandan beri taşınmaza zilyet olduğu, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; fen bilirkişisinden, yapılan keşfi ve tapu kayıt uygulamasını takibe ve denetlemeye imkan veren rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan hususlar göz önüne alınmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön