16. Hukuk Dairesi 2016/14862 E. , 2020/2266 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında,... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 267 ada 5, 24, 272 ada 5, 15, 16, 275 ada 35 parsel sayılı 2.075.31, 1.309.54, 1.023.66, 88.94, 2.340,03 ve 1.610,19 metrekare yüzölçümdeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların miras bırakanı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak, kadastro tespitlerinin iptali ve muris ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile taşınmazların miras payları oranında tarafların müşterek miras bırakanı ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisinden kaldığı ve murisin terekesinin taksim edilmediği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek murisleri ...’den intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmış, davalılardan ... cevap dilekçesinde, çekişmeli taşınmazlarda davacı tarafın bir hakkı bulunmadığını, keşif sırasında ise taşınmazlarından 267 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kendi miras bırakanı tarafından 3. kişi tarafından satın alındığını ve taşınmazların bilindiğinden beri kendi murisinin zilyetliğinde olduğunu öne sürerek davanın reddini savunmuştur. Davalı tarafça, 267 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 3. kişiden satın alındığının, diğer taşınmazların ise kendi miras bırakanından intikal ettiğinin savunulması karşısında, taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazların müşterek muristen gelip gelmediği noktasında toplanmaktadır. Ne var ki mahkemece, bu husus yeterince açıklığa kavuşturulmamış, keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişiler, taşınmazların davalı tarafın miras bırakanı ...’in zilyetliğinde olduğunu, taşınmazların öncesine dayalı ise bilgileri bulunmadığını beyan ettikleri halde, aynı mahalli bilirkişiler duruşma sırasındaki beyanlarında bu kez, taşınmazların tarafların müşterek murislerinden intikal ettiğini beyan etmişler, duruşmada dinlenen tespit bilirkişileri ise, 267 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafın miras bırakanı tarafından 3. kişiden satın alınan yer olduğunu, diğer taşınmazların öncesine dair ise bilgileri bulunmadığını beyan etmişlerdir. Dava, gayrimenkulün aynına ilişkin olduğu ve bu nedenle mahalli bilirkişi, tespit bilirkişi ve tanıkların taşınmaz başında dinlenilmeleri gerektiği halde, bu kurala riayet edilmeyip, mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişileri duruşmada dinlenilerek bu beyanlarına dayalı karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi mahalli bilirkişiler keşif sırasında taşınmazların öncesini bilmediklerini beyan etmelerine rağmen, duruşmada, taşınmazların öncesine ilişkin beyanda bulunmaları karşısında oluşan çelişki üzerinde durulmamış, taşınmazların öncesini bilen mahalli bilirkişiler tespit edilerek beyanlarına başvurulmamış, diğer yandan tespit bilirkişileri, 267 ada 5 parselin davalı tarafın miras bırakanı tarafından 3. kişiden satın alınan yer olduğunu belirttikleri halde, hangi nedenle mahalli bilirkişi beyanlarına üstünlük tanındığı da karar yerinde tartışılıp, değerlendirilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ile tanıklardan, çekişmeli taşınmazların öncesinde kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, tarafların müşterek murisi Hüseyin’den mi kaldığı, yoksa davalı tarafın miras bırakanı... tarafından 3. kişiden mi satın alındığı ya da bu kişi tarafından mı ihya edildiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı beyan alınmalı, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri dinlenilmeli, beyanlar arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; çelişkinin giderilmemesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesi karar yerinde açıklanmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2016/14862 E. , 2020/2266 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 49 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat