16. Hukuk Dairesi 2016/15370 E. , 2020/1040 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2016/15370 E. , 2020/1040 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi Yukarıkirazca Köyü çalışma alanında bulunan ve 1957 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece verilen önkeki tarihli hüküm, Dairemizin 18.02.2105 tarih 2014/13122 Esas, 2015/ 1262 Karar sayılı kararı ile '...tescil davasının, Hazineye ve taşınmazın sınırları içinde bulunduğu ilgili kamu tüzel kişilerine karşı açılması gerektiği halde Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın ve ilçe belediye başkanlığının davaya dahil edilmediği belirtilerek, taraf teşkili sağlanmaksızın esas hakkında hüküm kurulmasının isabetsizliğine' değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 30.12.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.120,48 metrekarelik kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümünde davacı lehine imar-ihya ve zilyetlik yoluyla kazanım koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı gibi, mahkemeye de bozma ilamı doğrultusunda işlem yapma zorunluluğu doğar. Ne var ki, bozma ilamına uyulduğu halde ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın davaya dahil edilmesi suretiyle yöntemince taraf teşkili sağlanmadığı gibi, taşınmazların niteliğini, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini belirlemede en önemli delil hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde, hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılmamış ve taşınmazın niteliğinin ne olduğu ve öncesinin imar-ihyayı gerektiren yerlerden olup olmadığı üzerinde de durulmamıştır. Ayrıca, jeoloji bilirkişisi tarafından, dava konusu bölümü de kapsayan 135.000.00 metrekarelik kısmın, mera teknik ekibi tarafından 25.10.2001 tarihli tutanak ile 376 nolu mera parseliyle bütünlük arz ettiği gerekçesi ile mera olarak belirlenip tespitinin yapıldığı belirtilmiş olmasına rağmen, dava konusu bölüm ile 376 nolu mera parselini birlikte gösteren geniş çaplı kroki dosya içerisine alınmamış; dava konusu edilen bölümün kadim mera ya da tahsisli mera olup olmadığı yöntemince araştırılmamış ve ziraat bilirkişisince, mera ile dava konusu bölüm arasında ayırt edici bir sınırın bulunup bulunmadığı hususunu irdelememiştir. Bunun dışında, usul ve yasaya aykırı şekilde, keşifte mahalli bilirkişi beyanlarına başvurulmaksızın sadece davacı tanklarının dinlenilmesiyle yetinilmiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmeli, taraf teşkilinin sağlanması halinde dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı, ayrıca Kadastro Müdürlüğünden çekişmeli taşınmazın hangi sebeple tescil harici bırakıldığı hususu sorularak belirlenmeli, taşınmazın imar planı kapsamında olup olmadığı, imar planı kapsamında ise imar planının onay ve kesinleşme tarihleri ilgili mercilerden sorularak saptanmalı ve çekişmeli taşınmazın bulunduğu alana ilişkin imar planının bir örneği dosya arasına konulmalı, imar planının dava tarihinden önce kesinleşmiş olması durumunda bu tarihten, aksi halde dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç adedi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığından getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazın evveliyatı itibarıyla niteliğinin ne olduğu, imar ve ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında oluşabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmak suretiyle, dava konusu taşınmazın konumunun hava fotoğrafı üzerinde gösterilmesi istenilmeli ve bilirkişilere keşfi izlemeye elverişli ayrıntılı harita ve rapor düzenlettirilmeli ve bu şekilde hava fotoğraflarının çekildiği tarihler itibarıyla taşınmazın niteliğinin belirlenmesine çalışılmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan, önceki bilirkişi raporunu da irdeler şekilde taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve dava konusu taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığını, diğer yönlerden mera parselinden nasıl ayrıldığını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığını meradan açılan bir yer olup olmadığını, meranın devamı niteliğinde olup olmadığını, üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını ve ekonomik amaca uygun zilyetlik mevcut ise, zilyetliğin hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra 3402 sayılı Yasa'nın 14. ve 17. maddesinde öngörülen imar-ihya ve zilyetlik yoluyla kazanım koşullarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanmaksızın ve açıklanan hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön