16. Hukuk Dairesi 2016/4541 E. , 2020/106 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... Köyü çalışma alanında 1955 yılında yapılan kadastro sırasında, 251 parsel sayılı 256250 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, evveliyatı sazlık ve bataklık iken sonradan tarla halini aldığı ve üç yıldır muhtelif şahısların işgalinde bulunduğu belirtilerek, tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve 18.09.1955 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildikten sonra, 622 parsel sayılı 144750 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, bu parselden hükmen ifraz edilerek Hazine adına 30.01.1973 tarihinde tescil edilmiştir. ... Köyü çalışma alanında 1967 yılında yapılan kadastro sırasında 296 ve 297 parsel sayılı sırasıyla 11500 ve 12101 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı nedeniyle Hasan Tahsin Mirel adına tespit ve 12.12.1968 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edilmiş, sonrasında satış işlemi ile kayden ...’a intikal etmiştir. Aynı çalışma alanında bulunan 294 parsel sayılı 17900 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle ... adına tespit ve 12.12.1968 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildikten sonra, 538 parsel sayılı 12101 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bu parselden ifrazen ve intikalen ... ve müşterekleri adına tescil edilmiştir. Yine aynı çalışma alanında bulunan 295 parsel sayılı 11900 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle ... adına tespit ve 12.12.1968 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildikten sonra, 561 parsel sayılı 8735 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bu parselden ifrazen ve intikalen ... ve müşterekleri adına tescil edilmiştir. Ve yine aynı çalışma alanında bulunan 298 parsel sayılı 23800 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, tapu kaydı nedeniyle ... adına tespit ve 12.12.1968 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildikten sonra, 517 parsel sayılı 14055 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bu parselden ifrazen ve intikalen satış işlemleri ile ... ve müşterekleri adına tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ..., 1942 yılında Toprak Tevzi Komisyonunca murislerine tevzi edilen taşınmazın kadastro sırasında eksik yüzölçümü ile tespit edildiğini, halen taşınmazın 538 parsel numarası ile adlarına kayıtlı olduğunu ve yüzölçümündeki eksikliğin 622 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek; davacı ..., 1942 yılında Toprak Tevzi Komisyonunca evvelki maliklerine tevzi edilen taşınmazın kadastro sırasında eksik yüzölçümü ile tespit edildiğini, taşınmazın halen 296, 297 ve 517 parsel numarası ile adına kayıtlı olduğunu ve yüzölçümündeki eksikliğin 622 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek; davacılar ... ve arkadaşları, 1942 yılında Toprak Tevzi Komisyonunca murislerine tevzi edilen taşınmazın kadastro sırasında eksik yüzölçümü ile tespit edildiğini taşınmazın halen 561 parsel numarası ile adlarına kayıtlı olduğunu ve yüzölçümündeki eksikliğin 622 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek, davacılar ... ve arkadaşları, 1942 yılında Toprak Tevzi Komisyonunca satın aldıkları kişiye tevzi edilen 2 ada 24 sayılı tevzi parselinin, 622 parsel sayılı taşınmaz içinde bırakıldığını ileri sürerek; davacı ... , 1942 yılında Toprak Tevzi Komisyonunca kendisine tevzi edilen 2 ada 23 sayılı tevzi parselinin, 622 parsel sayılı taşınmaz içinde bırakıldığını ileri sürerek; davacı ..., 1942 yılında Toprak Tevzi Komisyonunca kendisine tevzi edilen 2 ada 25 sayılı tevzi parselinin, 622 parsel sayılı taşınmaz içinde bırakıldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle; davacı Hazine ise, ... Köyü 296, 517, 538 ve 561 parsel sayılı taşınmazların, ... Köyü 622 parsel sayılı taşınmaza mükerrer olduğu iddiasıyla tapu iptali ve müdahalenin meni istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Davacı Hazine'nin, 296 ve 561 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açtığı davalarda mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, sırasıyla Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 12.04.1990 tarih ve 1990/5422 Esas, 1990/5276 Karar sayılı ve 13.04.1990 tarih ve 1990/4699 Esas, 1990/5394 Karar sayılı ilamları ile; “çekişmeli taşınmazın ikinci kez tapulamaya tabi tutulup tutulmadığının araştırılması, ikinci tapulamanın varlığı saptandığı takdirde olayda tapulama öncesi nedene dayanıldığından söz edilemeyeceğinden, hak düşürücü süreden ret kararı verilemeyeceğinin göz önünde bulundurulması” gereğine değinilerek; davacı ... ile davacılar ... ve arkadaşları tarafından açılan davalar hakkında mahkemece verilen önceki tarihli hükümler, sırasıyla Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 29.09.1989 tarih ve 1989/8506 Esas, 1989/10689 Karar sayılı ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 24.04.1989 tarih ve 1989/5738 Esas, 1989/4215 Karar sayılı ilamları ile; “Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/son maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içinde açıldığına göre, tevzi cetveli ve haritası ile gerekli belgelerin, belirtmelik tutanaklarının getirtilerek tarafların delillerinin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamlarına uyularak ve tüm davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda davacılar ... ve ..., davacı ..., davacılar ... ve arkadaşları, davacılar ... ve arkadaşları, davacı ... ... ve davacı ... tarafından açılan davaların ayrı ayrı reddine, davacı Hazine tarafından açılan davaların kabulüne, ... Köyü 296 parsel sayılı taşınmazın 22.12.2004 tarihli bilirkişi raporunda (D) harfi ile gösterilen 2484 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tesciline, bakiye kısmın kayıt maliki davalı üzerinde bırakılmasına, tapusu iptal edilen kısma davalının müdahalesinin menine, ... Köyü 517 parsel sayılı taşınmazın 22.12.2004 tarihli bilirkişi raporunda (F) harfi ile gösterilen 5450 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tesciline, bakiye kısmın hisseleri oranında kayıt maliki davalılar üzerinde bırakılmasına, tapusu iptal edilen kısma davalıların müdahalelerinin menine, ... Köyü 538 parsel sayılı taşınmazın 22.12.2004 tarihli bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 3967 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tesciline, bakiye kısmın hisseleri oranında kayıt maliki davalılar üzerinde bırakılmasına, tapusu iptal edilen kısma davalıların müdahalelerinin men'ine, ... Köyü 561 parsel sayılı taşınmazın 22.12.2004 tarihli bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 3446 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tesciline, bakiye kısmın kayıt maliki davalı üzerinde bırakılmasına, tapusu iptal edilen kısma davalının müdahalesinin men'ine karar verilmiş; hüküm davacı-davalı ..., davalı ... ve davalı ... vekili ile davacılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Hükmü temyiz eden Av. ...’ın, lehlerine hükmü temyiz ettiği davacılar ..., ..., ... ve ... ...’nin yargılama sırasında öldükleri, mirasçıları tarafından hükmü temyiz eden avukata vekaletname verilmediği ve gerekçeli karar kendilerine tebliğ edilmesine rağmen hükmü temyiz etmedikleri; adı geçen avukatın yargılama sırasında davacılar ... ve ...’nın vekilliğinden 05.11.1998 havale tarihli dilekçesi ile çekildiği ve çekilme dilekçesi müvekkillerine tebliğ edilmekle vekalet görevinin sona erdiği gibi, sonrasında yargılama sırasında ölen bu kişilerin mirasçıları tarafından anılan avukata vekaletname verilmediği ve adı geçen davacıların mirasçılarına gerekçeli karar kendilerine tebliğ edilmesine rağmen hükmü temyiz etmedikleri, yine adı geçen avukatın yargılama sırasında davacılar ..., ... ve ...’nın vekilliğinden 05.11.1998 havale tarihli dilekçesi ile çekildiği ve çekilme dilekçesinin bu davacılara tebliğ edilmesiyle vekalet görevinin sona erdiği ve gerekçeli kararın kendilerine tebliğ edilmesine rağmen adı geçen davacıların hükmü temyiz etmedikleri, yine adı geçen avukatın davacılar ... ve ...’nin vekili olduğuna ilişkinin vekaletnamesinin bulunmadığı ve...’nin ise davada taraf olmadığı anlaşılmakla, hükmü temyiz eden Av. ...’ın, adı geçen kişiler yararına hükmü temyiz etme yetkisi bulunmadığından temyiz inceleme isteminin REDDİNE,
2- Davalı ... ve davalı ... vekilinin dava konusu 517 parsel, davacı-davalı ... vekilinin 296, 297 ve 517 parsel ve davalı ... vekilinin (05.11.1998 havale tarihli vekillikten çekilme dilekçesi asile tebliğ edilmediğinden Avukatlık Kanunu’nun 41. maddesi gereğince vekalet görevinin devam ettiği göz önünde bulundurularak) 538 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacı-davalı ...’ın, çekişmeli 296, 297 ve 517 parsel sayılı taşınmazları önceki maliklerinden 1987 yılında kayden çapa dayalı olarak satın alması nedeniyle, taşınmazların yüzölçümünün kadastro sırasında, toprak tevzi çalışmalarında tevzi edilenden eksik tespit edildiği ve bu eksikliğin 622 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasının hukuken dinlenme imkanı bulunmadığına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; bu taşınmazların bir bölümünün Hazineye ait 622 parsel sayılı taşınmazla mükerrer olduğu tespit edildiğine ve bu bölümler zaten 622 parsel içerisinde Hazine adına kayıtlı olduğuna göre, mahkemece yalnız tapu kaydının iptali ile yetinilmesi gerekirken, bu bölümlerin, yeniden mükerrerlik oluşturacak şekilde Hazine adına tesciline karar verilmesi isabetsiz ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 2 numaralı fıkrasının (a) bendinin 3. paragrafında yer alan “fen bilirkişileri ... ve ... tarafından tanzim edilen 22.12.2004 tarihli raporda (F) harfi ile gösterilen 5450 metrekarelik kısmının” ifadesinden sonra gelen “davalı kayıt malikleri adına kaydının iptali ile davacı Hazine adına kayıt ve tesciline, bakiye kısmın hisseleri oranında kayıt maliki davalılar üzerinde bırakılmasına” ifadesinin cümleden çıkartılarak, yerine “tapu kaydının iptaline” ifadesinin yazılmasına, hükmün 3 numaralı fıkrasının 2. paragrafında yer alan “fen bilirkişileri ... ve ... tarafından tanzim edilen 22.12.2004 tarihli raporda (D) harfi ile gösterilen 2484 metrekarelik kısmının” ifadesinden sonra gelen “davalı kayıt malikleri adına kaydının iptali ile davacı Hazine adına kayıt ve tesciline, bakiye kısmın hisseleri oranında kayıt maliki davalılar üzerinde bırakılmasına” ifadesinin cümleden çıkartılarak yerine “tapu kaydının iptaline” ifadesinin yazılmasına; hükmün 4 numaralı fıkrasının (a) bendinin 3. paragrafında yer alan “fen bilirkişileri ... ve ... tarafından tanzim edilen 22.12.2004 tarihli raporda (B) harfi ile gösterilen 3967 metrekarelik kısmının” ifadesinden sonra gelen “davalı kayıt malikleri adına kaydının iptali ile davacı Hazine adına kayıt ve tesciline, bakiye kısmın hisseleri oranında kayıt maliki davalılar üzerinde bırakılmasına” ifadesinin cümleden çıkartılarak yerine “tapu kaydının iptaline” ifadesinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Hükmü temyiz eden Av. ...’ın, hükmü lehlerine temyiz ettiği davacılar ..., ..., ... ve ... yönünden, her ne kadar yargılama sırasında 05.11.1998 havale tarihli dilekçe ile vekillikten çekilmiş ise de, çekilme dilekçesi davacı asillere usulünce tebliğ edilerek bildirilmediği için Avukatlık Kanunu’nun 41. maddesi gereğince vekalet görevi devam edeceğinden bu kişiler lehine hükmü temyize yetkili olduğu anlaşılmakla; davacılar ..., ..., ... (kendisine asaleten çocukları ..., ... ve ...’a velayeten) ve ..., 1942 yılında yapılan Toprak Tevzi çalışmalarında ...’ya tevzi edilen 2 ada 24 toprak tevzi parselini ...’dan satın aldıklarını ve zilyet olduklarını, ancak bu taşınmazın Hazine’ye ait 622 parsel içerisinde tespit ve tescil edildiğini belirterek, tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış ve yargılama sırasında Teşrinievvel 1942 tarih, 11 numaralı tapu kaydına dayanmışlardır. Mahkemece, ... Köyü 2 ada 24 parsel sayılı taşınmazın ... Köyü 622 parsel sayılı taşınmaza mükerrer olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacıların hak iddia ettikleri 2 ada 24 parsel sayılı toprak tevzi taşınmazı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ... Köyü 247, 249 ve 622 kadastro parselleri ile çakışık şekilde gösterilmiştir. Dosya içerisinde Toprak Tevzi’ye ilişkin belge ve haritalar ile bilirkişinin Toprak Tevzi çalışmalarına ilişkin belge ve haritayı temin ettiğini belirttiği Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1968/279 Esas sayılı dava dosyası bulunmadığından, bilirkişi raporunun doğruluğunun denetlenmesi mümkün değildir. Ayrıca davanın, mükerrer kadastroya değil taşınmazın mülkiyet hakkına yönelik olmasına ve bu hususa Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 24.04.1989 tarih ve 1989/4738 Esas, 1989/4215 Karar sayılı bozma ilamında da değinilmesine rağmen, mahkemece bu yönde tarafların delilleri toplanmaksızın, eksik araştırma ve hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, Toprak Tevzi çalışmalarına ilişkin tevzi cetveli, tablendikatif, belirtmelik tutanakları, tevzi haritası, davacıların dayandıkları tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri getirtilerek dosya içerisine alınmalı, taraflarca gösterilen tüm deliller toplandıktan sonra, davanın mülkiyete ilişkin olduğu göz önünde bulundurularak iddia ve savunmaya ilişkin deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece gerekli deliller toplanmadan eksik araştırma ve hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacılar ..., ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2016/4541 E. , 2020/106 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 38 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 128 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 68 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 68 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat