17. Hukuk Dairesi 2015/19343 E. , 2018/5820 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı bankanın dava dışı kredi borçlusu ... İnş. Turizm Ltd. Şti. ile akdettiği kredi sözleşmesi ile kredi kullandırdığını, davalı ...'in ise kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, dava dışı borçlu firma hakkında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/859 E sayılı davasında verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle alacaklarının teminatını oluşturan ipotekli taşınmaz hakkında satış işlemi yapılamadığını, kefiller hakkında ... 27. ... Müdürlüğünün 2012/370 sayılı dosyası ile başlatılan haciz yolu ile takipte alacaklarının tahsil edilemediğini, taşınmazlar ve araçlar üzerine başkaca alacaklılar tarafından uygulanan hacizler nedeniyle alacaklarının tahsilinin mümkün bulunmadığını, kamu bankası olması nedeniyle aciz vesikası sunma şartlarının bulunmadığı, davalılardan Kemalettin'in dava konusu taşınmazı 23/09/2011 tarihinde diğer davalı tanıdığı Sezai'ye mal kaçırmak kastı ile takipten önce ve düşük bedelle sattığını belirterek, taşınmazın satışına dair tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, diğer davalıyı taşınmazın gezilmesi esnasında bir kez gördüğünü, satışın gerçek olduğunu, müvekkiline ait bir taşınmazın 15.09.2011 tarihinde 350.000,00 TL bedelle satılarak bedelin banka hesabına yatırıldığını,bu bedelden 285.000,00 TL çekilerek vekalet ile dava konusu taşınmazı satan ...'a elden ve nakten teslim edilerek bu meblağ ile taşınmaz üzerindeki ipoteğin 23.09.2011 tarihinde kaldırıldığını, kalan 70.000,00 TL'nin
de elden ve nakten ödenerek aynı gün satışın gerçekleştirildiğini, 285.000,00 TL ve 64.997,00 TL olarak çekilen paraların banka hareketleri ile sabit olduğu, hesap hareketleri ile satışın kanıtlandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, satışın gerçek olduğunu, diğer davalıdan tahsil edilen nakitle dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırıldığını, kalan 60.000,00 TL.nin teminat mektubu borcuna karşılık olarak İş Bankasına yatırıldığını, 50.000,00 TL'lik ödemenin senetle ve banka kanalı ile yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, BK 18. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali olarak nitelendirilen davada, dava konusu taşınmaza ilişkin ödemelerin banka kayıtları, ipotek terkin işlemi ile ispatlanması, tanık beyanları da dikkate alınarak tapuda düşük bedel gösterilmiş olsa da satış bedelinin 400.000,00 TL olduğu ve yargılama aşamasında tespit edilen 380.000,00 TL gerçek bedel nedeniyle fahiş fark bulunmadığı, davalıların öncesinde birbirlerini tanıdıklarının iddia ve ispat edilemediği, davalı ...'nin tadilat yaptırmak suretiyle halen taşınmazda ikamet ettiği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bir davada öne sürülen maddi olguların hukuki nitelemesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hâkimin doğrudan görevidir. (HUMK m.76) Dava dilekçesinde, davacı, açıkça davanın 277 vd maddelerine ilişkin olduğunu belirtmemiş ise de, bir alacağının bulunduğunu, alacağını tahsil için takip başlattığını ve alacağının tahsilini sağlamak için davayı açtığını beyan etmiştir. Açıkça belirtilmese de iddianın ileri sürülüş biçimi ve dayanılan maddi vakıalar karşısında, davacının yazılı isteminin içinde ve özünde, İİK 277 vd maddeleri içeriğinin yer aldığının kabulü gerekir. Bu itibarla dosya içinde açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre dava 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, BK. 18. maddesine dayalı olarak açıldığı kabul edilen davada yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de, az yukarıda izah edilen nedenlerle davanın İİK 277. vd. maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, dava ön koşullarından olan aciz vesikasının
dosyada yer almadığı ve ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerektiği anlaşılmakla, bu halde hükmün gerekçesi düzeltilmeli ve ön koşul yokluğu nedeniyle reddedilen davada AAÜT’nin 7/2. maddesi gereğince kendilerini vekille temsil ettiren davalılar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesi düzeltilerek ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 4.bendinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine; “4-Davalılar duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettiğinden, AAÜT'ne göre hesaplanan 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,” ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,04.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2015/19343 E. , 2018/5820 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat