17. Hukuk Dairesi 2015/6280 E. , 2018/6 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2015/6280 E. , 2018/6 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalılar ... ve ... Vekili, davalı .... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 14/01/2008 günü davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortacısı oldukları aracın davacının işe giderken çalışmakta olduğu fabrikaya ait yolcu olduğu araca çarpması sonucu davacı ...'nin yaralandığını, davacının bîr süre iş ve güçten kalıp genel vücut çalışma gücünü de kısmen kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi, davacı ... için 4.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi, davacı ... için 3.000,00 TL. manevi ve davacı .... için 3.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere 35.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı ..... Sigorta A.Ş. maddi tazminat taleplerinden poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili; 04.04.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin dava değerini davacı ... yönünden 56.465,60 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili; katıldığı celselerde davanın reddini talep etmiştir.
Davalı... Sigorta A.Ş. vekili; römorkta seyir eden davacının da müterafik kusuru mevcut olduğunu, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacının almış olduğu ödemelerin araştırılarak şayet tazminata hükmedilecekse tenzil edilmesi gerektiğini ve dava öncesinde yapılmış herhangi bir başvuru söz konusu olmadığından temerrüt durumu oluşmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile toplam 56.465,60 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen (Generali Sigorta A.Ş. poliçe ile sınırlı olmak kaydıyla) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacı ...'a verilmesine, davacı ... için 1.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili, davalılar ... ve ... vekili, davalı... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı... Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K'nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, kaza tarihi, davacı yolcunun yaralanmasının niteliği, %39 oranında malul kalması, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve bu davacı yönünden manevi
../...
2015/6280 -3-
2018/6

tazminat miktarı bir miktar artırılmak suretiyle hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
Tüm bunların yanında belirtilen hususlar dikkate alındığında mahkemece davacının eşi ve çocukları için bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken eş ve çocukların manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi de doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
3-Ayrıca, manevi tazminat yönünden kabul edilen kısım üzerinden kendini vekil ile temsil ettiren davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de isabetli görülmemiştir.
4-Davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu'nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Zarar görenin kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir.
Somut olayda, kazaya neden olan araç, traktör olup yolcu taşımaya uygun olmadığı savunmasında bulunulmuştur. Buna göre mahkemece, BK.'nun 44. maddesi (TBK. md. 52) uyarınca maddi tazminattan makul oranda hakkaniyete uygun indirim gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması, müterafik kusur oluşturduğunun kabul edilmesi halinde tazminattan %20 oranında indirim yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
5-Davalı... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacının bağlı bulunduğu SGK kurumuna müzekkere yazılarak yapılan ödemelerin sorulması neticesinde ... SGK İl Müdürlüğü'nün 04.06.2012 havale tarihli cevap yazısında 14.01.2008-30.01.2009 arası 5.269,47 TL geçiçi işgöremezlik ödemesi yapıldığı yönünde bilgi vermiş ise de, tazminat hesabında bu tutar dikkate alınmamıştır.

../...

2015/6280 -4-
2018/6

Dosyanın incelenmesinde SGK tarafından davalıya karşı ... Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatı) 2015/175 E. sayılı dosya üzerinden rücu davası açılmış bulunduğu anlaşılmakta olup sonucu dosyada görülememiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun davaya konu kaza nedeni ile davacıya ödediği hastane masrafı ve geçici iş göremezlik ödeneği için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 7.000,00 TL talep ile davalıya karşı açıldığı anlaşılan rücu davasının sonucu beklenerek, rücu edilebilecek miktar kesinleştikten sonra tazminattan mahsup edilmesi gerekirken bu husus kesinleşmeden karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozma sebebi yapılmıştır.
6-a-Davacı tarafın geçici ve sürekli işgöremezlik nedeniyle uğradığı zararın hesaplanması yönünden bilirkişi tarafından hazırlanan raporda CSO Tablosu dikkate alınarak davacının muhtemel yaşam süresi belirlenerek hesaplama yapılmış olup mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır.
Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre muhtemel yaşam süreleri belirlenirken Population Masculine Et – Feminine (PMF) yaşam tablosu esas alınmalıdır. Ayrıca, rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmalıdır (YHGK., 28.06.1995 tarih, 1994/9-628 Esas, 1995/694 Karar).
b-Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (AGİ), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez. Pasif döneme ilişkin hesaplamanın, AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden yapılması gerekirken yazılı olduğu şekilde esas ücrete dahil edilerek hesaplama yapılması doğru görülmemiştir.
c-Ayrıca, hükme esas aktüer raporunda aktif devre 65 yaşına kadar kabul edilerek tazminatın belirlendiği anlaşılmaktadır. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre 60 yaşına kadar aktif devre kabul edilmekte olup, 60 yaşını
tamamladıktan sonra pasif devre zararı hesaplanması gerekirken bu husus gözardı edilerek düzenlenen rapora göre karar verilmesi de isabetli olmamıştır.
Bu durumda mahkemece, Dairemizin yerleşik kriterlerine uygun olarak ... Et – Feminine (PMF 1931) Tablosuna göre bakiye ömür süresi belirlenerek yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda ve bir kısım matematiksel hesaplama hatalarının düzeltilerek zararın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınması gerekirken, tazminat esaslarına uygun olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı... Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının, (4) ve (6) nolu bentlerde açıklanan nedenle, davalılar ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının, (5) ve (6) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalılar ..., ... ve... Sigorta A.Ş'ye geri verilmesine 15/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön