17. Hukuk Dairesi 2018/6092 E. , 2019/12587 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2018/6092 E. , 2019/12587 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı ..., davalı ...'ün maliki, diğer davalı ...'ın sürücüsü olduğu aracın karıştığı kazada eşi/çocuklarının anneleri ...'ın öldüğünü, kendisinin ise yaralandığını açıklayıp kendisi için 15.000,00 TL, çocukları için 17.000,00'er TL manevi tazminat ile toplam 131.314,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin kayıt maliki ise de araç işleteni olmadığını, davaya konu aracı diğer davalıya kiraladığını, zarardan sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek husumet itirazında bulunmuştur.
Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 97.459,10 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 5.100,00 TL iş göremezlik tazminatı ile 10.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 15.317,58 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 13.402,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, meydana gelen kazada kendisinin yaralandığını, desteklerinin öldüğünü açıklayıp aracın sürücüsü ve işleteninden tazminat talebinde bulunmuş, davalı ... vekili müvekkilinin maliki olduğu aracı kiraladığından işleten sıfatının bulunmadığını savunmuş, diğer davalı ... ise; çalıştığı iş yeri tarafından kendisine araç temin edilmeyince kendisinin de diğer davalıdan aracı kiraladığını, aracın kira bedellerinin de çalıştığı iş yeri tarafından ödeneceğini belirtmiş, mahkemece; anılan savunma üzerinde durulmaksızın karar verilmiştir.
Kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay'ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı, kayıt maliki olup kayden işletendir fakat yukarıda açıklandığı üzere K.T.K. 3.md. m.85 uyarınca işletenlik sıfatı değişebilmektedir. Davalı, aracı kiraya verdiğini ve teslim ettiğini iddia etmiştir. Bu iddiasının doğru olması halinde davalının işletenlik sıfatı sona erecektir.
Bu durumda mahkemece davaya konu aracın fiilen teslim edilip edilmediği, ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesi ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, kiralama süresinin kaç gün olduğu, kira ilişkisinin 3. kişileri bağlayacak nitelikte olup olmadığı, kira bedelinin ve vergilerin kim tarafından ödendiği, davalı sürücü ...'ın çalıştığı iş yerince kira bedellerinin ödenip ödenmediğinin iş yerinin kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği araştırılarak, davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3-Davalı vekili savunmasında, aracın trafik sigortacısı, dava dışı ... Sigorta A.Ş. tarafından davacılara ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemenin hesaplanan tazminattan indirilmesini talep etmiştir.
Mükerrer ödeme ve haksız zenginleşmeyi önlemek için davacılara yapılan ödemelerin hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekmektedir.
Dosya kapsamında bulunan ödemeye ilişkin belge örneğinden, dava dışı ... Sigorta A.Ş. tarafından 19.03.2010 tarihinde davacılara 62.249,00 TL ödendiği anlaşılmaktadır.
Buna göre davacılara yapılan bir ödeme olup olmadığının araştırılması, ödemenin varlığının tespit edilmesi halinde, temyiz edenin sıfatına göre yeni hesaplama yapılmaksızın davacılar tarafından itiraz ve temyiz edilmeyen tazminat miktarlarından bu ödemelerin düşülerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmekte olup hükmün bu nedenle de bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kabule göre de; davada kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davacılar lehine vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e geri verilmesine, 30/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön