17. Hukuk Dairesi 2016/18383 E. , 2019/8578 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2016/18383 E. , 2019/8578 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davalı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalı yönünden davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkiline sigortalı iş yerindeki spiral borunun patlaması ile iş yerini su bastığını, bu olay nedeni ile iş yerindeki malların zarar gördüğünü, sigortalıya 160.340,05 TL ödendiğini, davalının ise sigortalı iş yerinin maliki ve kiralayanı olarak zarardan sorumlu olduğunu açıklayıp fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan delillere göre; davalı ... aleyhine açılan davanın davacı vekilince takipsiz bırakıldığından HMK 150/1 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davalı ... aleyhine açılan davanın; davalı ... ve sigortalı şirket arasında düzenlenen kira sözleşmesi koşulları birlikte değerlendirildiğinde meydana gelen su basmasının iş yerini kullanan sigortalı şirketin kullanımından kaynaklandığı, bina maliki olan davalıya herhangi bir kusur izafe edilemeyeceği, kira sözleşmesinin özel koşullarına göre de kullanıma bağlı hasarlar nedeniyle davalı kiralayan ile kiracı sigortalı şirket arasında sorumsuzluk sözleşmesi bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, iş yeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında 'Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet
dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur' şeklinde vurgulanmaktadır. TTK'nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4/(1-a) hükmü: “Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler” şeklindedir.
Somut olayda, davacı ... şirketinin sigortalısı ile davalı arasında zarara uğrayan taşınmazın kiralanmasına ilişkin kira sözleşmesi mevcut olup uyuşmazlık temelde kira akdinden kaynaklanmaktadır.
Davanın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlük tarihinden sonra 21.04.2015 tarihinde açılmış olmasına ve yukarıda belirtilen yasa hükmüne göre kira ilişkisine dayalı uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olmasına göre mahkemece, davanın HMK'nın 114/1-c maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle HMK'nın 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 26/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön