3. Hukuk Dairesi 2016/22337 E. , 2018/9566 K.
'İçtihat Metni'
........
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; oğlu ve kardeşleri olan.......20/11/2012 tarihinde evin teras katında cep telefonu ile konuşurken davalı ...... dokunması sonucu vefat ettiğini, olayın meydana gelmesinde davalının tam kusurlu olduğunu, oğulları ve kardeşlerini kaybeden davacıların hayatları alt üst olup yaşadıkları manevi acılarını tarifinin imkansız olduğunu, destekten yoksun kaldıklarını, belirterek; fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydı ile davacı baba ... için 500 TL maddi 80.000 TL manevi, davacı anne ... için 500 TL maddi 80.000 TL manevi, davacı kardeş Nurhayat Bulut için 25.000 TL manevi, davacı kardeş..........için 25.000 TL manevi , davacı kardeş ... için 25.000 TL manevi ve davacı kardeş ... için 25.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; enerji nakil hattının mevzuata uygun olduğunu, olay yeri kaza tespit tutanağında kazazedenin elindeki profil demiri döndürmek isterken kazanın vuku bulunduğu belirtildiğini, bu durumda ölenin enerji nakil hattı ve kendi hayatını önemsemez davranışta bulunduğunu, kusurun ölende olduğunu, diğer yandan yapı sahibinin ve ...... de sorumluluğu bulunduğunu, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; 3 katlı betonarme binanın terasında 20/11/2012 günü akşam saatlerinde çay içmek üzere ailecek toplandıkları sırada 1988 doğumlu........ ........... cep telefonu ile görüşmek üzere diğer tarafa geçtiği, orada bulunan 2,42 m. uzunluğundaki profil boruyu kaldırıp döndürdüğü sırada elindeki demirin teras katına yaklaşık 2,26 m. uzaktan geçen enerji nakil hattıyla temas etmesi sonucu elektrik akımına kapılarak yaralandığı ve kaldırıldığı hastanede vefat etiği, benimsenen 22/10/2015 tarihli rapora göre davalı İdare’nin % 50 oranda kusurlu bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmiştir.
./..
-2-
1- Dava; destekten yoksun kalma ve manevi tazminata ilişkindir.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Dosyanın incelenmesinde, alınan ilk 16/12/2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; müteveffanın dikkatsizliği nedeniyle % 75, davalının iletkenlerin yalıtkan malzeme ile kaplanmaması nedeniyle % 25 oranında kusurlu olduğu, 22/09/2014 tarihli ikinci raporda da aynı kusur oranları belirlendiği, itiraz üzerine alınan 20/05/2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda ise müteveffanın ve davalının ayrı ayrı % 50 oranında kusurlu olduklarının tespit edildiği, yine itiraz üzerine hükme esas alınan 22/10/2015 tarihli raporda da önceki rapor gibi ayrı ayrı % 50 oranında kusur verildiği görülmekle dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmakta olup, mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin, hüküm kurulmuştur.
O halde, mahkemece; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, kusur oranına ilişkin çelişkiyi giderecek nitelikte alanında uzman önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak 3’lü bilirkişi heyetinden somut verilere dayalı, gerekçeli ve denetime uygun, tarafların itirazlarını da karşılar nitelikte kusur raporu alınması, kusur oranları net olarak tespit edildikten sonra, kusur durumuna göre, tazminat miktarlarının takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
./..
-3-
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
......
3. Hukuk Dairesi 2016/22337 E. , 2018/9566 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 45 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 49 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 115 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 55 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 59 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 84 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat