3. Hukuk Dairesi 2016/19122 E. , 2018/7610 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının kurumları nezdinde mesken su aboneliği bulunduğunu, sayaç üzerinde yazılı endekslere göre 2000/1,2,3,4,5,6 ve 2001/2.dönem olarak tahakkuk ettirilen ve ödenmeyen su borcu nedeniyle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20 'si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı; alacağın zamanaşımına uğradığını, suyu borç döneminde kiracısının kullandığını bu nedenle sorumlu olmadığını, abonelik sözleşmesinin haksız şartlar içerdiğini ve müvekkili yönünden bağlayıcı olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, asıl alacağa fahiş tutarda faiz işletildiğini savunarak, davanın reddini dilemiş, %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; 2000/1,2,3,4,5,6 dönem ve 2001/2 dönemlerine ait tüketim borcunun tahsili amacıyla davalı aleyhine 2006 yılında takip başlatıldığı, takibin 02.07.2015 tarihinde yenilenmekle, ... 4.İcra Müdürlüğünün 2015/6827 sayılı takip dosyası üzerinden takibe devam olunduğu, takip konusu yapılan faturalardan en son tarihli olan 2001/2 dönem faturasının son ödeme tarihinin 11.05.2001 tarihi olduğu, bu tarihten takibin yenilenme tarihi olan 02.07.2015 tarihine kadar 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, davalının kötü niyet tazminatı talebi ise, yasal şartları oluşmadığından kabul görmemiştir. Hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1) Dava; su aboneliği sözleşmesine dayalı olarak tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava tarihi itibariyle dava konusu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
TBK.nun 146.maddesinde ( 818 sayılı BK md.125) sözleşmeye dayanan alacakların, başka türlü hüküm mevcut olmadığı takdirde 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, dava konusu alacak; taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle ve yasada özel olarak başka bir süre öngörülmediğinden genel zamanaşımı süresinin düzenlendiği TBK'nun 146. maddesi( 818 sayılı BK md.125) gereğince 10 yıllık zaman aşımı süresine tabidir.
Zamanaşımı süresi her alacak için o alacağın istenebileceği tarihte başlar. Bu nedenle somut olay özelinde, su faturalarının her biri yönünden son ödeme tarihleri bu sürenin başlangıcıdır.
Zamnaşımı süresi işlemeye başladıktan sonra, borçlunun ve alacaklının bazı eylem ve işlemleri zamanaşımı süresinin işlemesini haklı olmaktan çıkarabilir ya da yeniden bu sürenin başlaması sonucunu doğurabilir. İşte bu hallerde zamanaşımının durması ve kesilmesinden söz edilebilir.
Zamanaşımını kesen sebepler BK'nun 133-136. maddeleri ( TBK. m.154-157) 'de gösterilmiştir. BK'nun 133/2.( TBK. 154/2) maddesi uyarınca borçlu aleyhinde icra takibi başlatılması halinde , zamanaşımı süresi kesilir ve alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar.
Ancak burada, uyuşmazlığın çözümü bakımından icra takibinin işlemden kaldırılmasını düzenleyen İİK'nun 78. maddesi üzerinde durmak gerekmektedir.
Belirtilen hüküm uyarınca ; “Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı kaldırıldıktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı haciz konmasını isteyebilir.
Haciz istemek hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer. İtiraz veya dava halinde bunların vukuundan hükmün katileşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde taksit sözleşmeleri yapmaları halinde taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zaman hesaba katılmaz.
Alacaklı isterse, haciz talebinin vukuuna dair bir vesika verilir. Bu vesika hiç bir harç ve resme tabi değildir.
Haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosya muameleden kaldırılır.
Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebinin borçluya tebliğine mütevakkıftır. İlama müstenit olmayan takiplerde yenileme talebi üzerine yeniden harc alınır. Yenileme masraf ve harcları borçluya tahmil edilmez.”
Somut uyuşmazlıkta; davacının dava konusu faturalar nedeniyle davalı aleyhine 31.10.2006 tarihinde ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2006/15019 sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra yoluyla takip başlattığı, takip dosyasının işlemden kaldırıldığı, takibin 02.07.2015 tarihinde yenilendiği ve ... 4.İcra Müdürlüğü'nün 2015/6827 sayılı takip dosyası üzerinden takibe devam olunduğu anlaşılmaktadır. Alacağın faturaların son ödeme tarihinden itibaren muaaccel olduğu hususunda ise taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Yukarıda yazılı yasal hükümler ve açıklamalar ışığında uyuşmazlık ele alındığında; BK'nun 133/2. maddesi ( TBK. m.154/2) gereğince icra takibine başlanılması zamanaşımını kesen sebepler arasında sayılmakla, davacı tarafından takibin yapıldığı 31.10.2006 tarihinde zamanaşımı süresi kesilmiştir. Takip dosyasının işlemden kaldırılması halinde takip derdest kalmaya devam edeceğinden takip dosyasının işlemden kaldırılması ile takibin zamanaşımını kesici etkisinin ortadan kalktığından söz edilemeyecektir. (HGK'nun 18.09.2013 gün2013/15-169 E., 2013/1365K., sayılı ilamı )
Bu itibarla ; mahkemece dava konusu faturalar yönünden zamanaşımı süresinin takip nedeniyle kesilip yeniden işlemeye başladığı gözetilerek, buna yönelik def'in reddi ile işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
2) Davacının harç alınmasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Harç konusu kamu düzenine ilişkin olup yargı mercilerince res'en dikkate alınır ve yargı harcından muafiyet 492 sayılı Harçlar Kanunu ile kurum veya kuruluşlarla ilgili yasal mevzuata göre belirlenir.
Davacı ...'nün kuruluşuna ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı'nın dayanağı olan 2560 sayılı ... Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon idaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun'un 21. maddesinde İSKİ'nin görevleri için kullandığı taşınmaz malları, tesisleri, işlemleri ve faaliyetlerinin her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu bildirilmiş ise de bu muafiyetin yargı harcını da kapsadığına ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığından davacı kuruluşun yargı harçlarından muaf olduğundan sözedilemeyeceği açık olup davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının da reddi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2016/19122 E. , 2018/7610 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 42 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat