20. Hukuk Dairesi 2017/8122 E. , 2020/1247 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

20. Hukuk Dairesi 2017/8122 E. , 2020/1247 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen dosya davacısı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle eklenen) Ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu sırasında ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 120 ada 21 parsel sayılı 68,36 m² yüzölçümündeki taşınmaz, bahçe vasfıyla ... adına tespit edilmiş, beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde şerhi ile birlikte bahçe ve üzerindeki binanın 2003 yılından beri ...’nun fiilî kullanımında olduğu yönünde şerh verilmiştir.
Asıl dosya davacısı ... 30.09.2010 tarihli dilekçesiyle, lehine kullanım şerhi verilen 120 ada 21 sayılı parselin yüzölçümünün 300,00 m² olması gerekirken, 68,00 m² yüzölçümlü olarak eksik tespit edildiğini, ayrıca taşınmazın 1986 yılından beri zilyetliğinde olduğu ancak tespitte zilyetliğinin başlangıç tarihi olarak 2003 yılının yazıldığını beyanla bu hususların düzeltilmesi isteğiyle dava açmıştır.
Mahkemenin birleştirilen 2010/1306 E. sayılı dosyasının davacısı Orman Yönetimi 12/10/2010 tarihli dilekçesiyle, 120 ada 21 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın bir kısmı orman sınırları içerisinde kaldığı halde, bu hususun beyanlar hanesinde gösterilmediğini belirterek taşınmazın üzerindeki yapının orman sınırları içerisindeki kalan bölümünün miktarı da belirtilmek suretiyle beyanlar hanesine yazılması isteğiyle dava açmıştır.
Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne ve ... mahallesi, 120 ada 21 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde yazılan “2003” rakamının silinmesi ile yerine “1994” rakamının yazılmasına, diğer hususlarda tespit gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının fazlaya ilişkin talebinin görev yönünden reddine; birleştirilen dosya davacısı Orman Yönetiminin davasının ise görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm birleştirilen dosya davacısı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.04.2016 tarih ve 2015/8634 - 2016/4317 E.K. sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında: ''Mahkemece davacı ...’nun ve birleştirilen dosya davacısı Orman Yönetiminin dava ettiği yerin kadastro tesbiti dışında olduğu (hakkında tutanak düzenlenmediği) gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; birleştirilen dosya davacısı Orman Yönetimi 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastro çalışmasının askı ilân süresi içinde, 120 ada 21
parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın orman alanına taşan bölümünün, yüzölçümü miktarı da belirtilerek kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmesi (şerh verilmesi) isteğiyle dava açmıştır, açılan davanın konusu kadastro tutanağının beyanlar hanesine şerh konulması isteği olduğuna göre, bu davaya bakma görevi kadastro mahkemesine aittir. Yine davacı ... lehine kullanım şerhi verilen 120 ada 21 sayılı parselin sınırlarının eksik ölçüldüğü iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davacı ...’nun dava ettiği yer hakkında tutanak düzenlenmediğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak keşifte görev alan bilirkişi raporlarına göre, davacının eksik ölçüldüğünü iddia ettiği yerin bir kısmının komşu 120 ada 20 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı bildirilmiştir, bu hale göre davacı ...’nun dava ettiği taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediğinden söz edilemeyeceğinden davacı ...’nun davası yönünden tümden görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Bilindiği üzere görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında res'en gözetilmesi gereken bir husustur. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilip, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesinin isabetsizdir'' şeklinde gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde davacı ... tarafından Maliye Hazinesi aleyhine açılan, 2010/760 Esas sayılı davada verilen karar, bu davanın tarafları olan ... ve Maliye Hazinesi tarafından temyiz edilmemekle, kesinleşmiş olduğundan 2010/760 Esas sayılı dava bakımından yeniden karar verilmesine yer olmadığına; Orman İdaresinin açtığı davanın reddine, ... ili, ... ilçesi, Hekimbaşı mahallesi 120 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, tapunun beyanlar hanesine '6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkartılmıştır, iş bu taşınmaz bahçe ve üzerindeki bina 1994 yılından beri Mehmet evladı ...'nun fiili kullanımındadır.' açıklamasının yazılmasına karar verilmiş, hüküm birleştirilen dosya davacısı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçelerindeki açıklamalara göre davalar, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Kanun hükümleri gereğince 1940 yılında yapılan orman tahdidi ile 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli 120 ada 21 parsel sayılı taşınmazın orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmaz bahçe ve üzerindeki bina 1994 yılından beri ... evladı ...'nun fiili kullanımında olduğunun şerh verilmesine ilişkin yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına,
2) Mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de 120 ada 20 parsel sayılı taşınmaz yönünden gereği yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; mahkemece davacı ... tarafından Maliye Hazinesi aleyhine açılan, 2010/760 Esas sayılı davada verilen karar bu davanın tarafları olan ... ve Maliye Hazinesi tarafından temyiz edilmemekle, kesinleşmiş olduğundan 2010/760 Esas sayılı dava bakımından yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de görev kamu düzenine ilişkin olup, istek olmasa da yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi zorunludur. Bu nedenle 120 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı dosya içine alınmalı mahkemece işin esasına girilip, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hükmün görevsizliğe ilişkin kısmının temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden bahsedilerek karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup hükmün bu yönüyle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) Birinci bentde temyiz itirazlarının reddiyle 120 ada 21 sayılı parsel yönünden hükmün ONANMASINA,
2) İkinci bentde temyiz itirazlarının kabulü ile 120 ada 20 sayılı parsel yönünden hükmün BOZULMASINA 09/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön