20. Hukuk Dairesi 2017/7138 E. , 2020/17 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahil Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, 09.07.1990 tarihli dava dilekçelerinde özetle; dilekçede sınırlarını bildirdikleri... köyünde bulunan taşınmazlarının tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.
Müdahil davacı ... Yönetimi ise; müdahale talebini içerir dilekçesinde dava konusu taşınmazın 1949 yılında yapılarak kesinleşen orman tahdidinde orman sınırları dışında bırakılmış olsa da 1959 tarihli memleket haritasında ormanlık alanda göründüğünden bahisle davalı taşınmazın orman vasfıyla Hazineye tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; gerçek kişilerinin davasının takip edilmediğinden açılmamış sayılmasına, asli müdahil davacı ... Yönetiminin davasının ise; taşınmazın kesinleşen tahdit dışında bulunduğundan bahisle reddine karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi üzerine yerel mahkeme hükmü Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29.11.1999 tarih ve 1999/10405-10516 E.K. sayılı ilâmı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Olayda davacı vekilinin duruşmaya gelmemesi üzerine davalı vekilinin de isteği ile usûlün 409. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. H.U.M.Y'nın sözü geçen maddesi hükmünce duruşmaya çağrılmış olan taraflardan hiç biri gelmediği veya gelipte davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde, dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Oysa ki; davalı müdahil vekilleri duruşmaya gelmiş ve davayı takip edeceklerini bildirerek kesin bir sonuca bağlanmasını ve davacının isteğinin reddine karar verilmesini istemişlerdir. Bu durum karşısında mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken H.U.M.K'nın 409. maddesinin uygulanması ve yazılı şekilde hüküm kurulması ile mahkemenin davadan elini çekmesi usûl ve kanuna aykırıdır” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece Yargıtay bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacı gerçek kişilerin zilyetlikle kazanma koşullarını taşımadıkları ve asli müdahil davacı ... Yönetiminin ise, taşınmazın kesinleşen tahdit dışında kalmasından bahisle açtıkları davanın reddine karar verilmiş, hüküm asli müdahil Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/05/2014 tarih, 2014/2630 - 2014/ 5609 E.K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; yörede orman kadastrosunun seri bazda yapıldığı ve dava konusu yerin ormana bitişik olmadığı anlaşıldığından, orman kadastro komisyonu tarafından dava konusu taşınmaz yönünden orman incelemesi yapılmamıştır. Bu nedenle, dava konusu taşınmaz yönünden kesinleşmiş bir orman kadastrosunun varlığından söz edilemez. Ayrıca, mahkemece, yörede kesinleşmiş bir tahdit bulunmadığından 1998 tarihli keşifte, dava konusu taşınmaza en eski 1959 tarihli gizli memleket haritası uygulattırılmış, dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün açık alanda, (B) harfi ile gösterilen bölümünün yeşile boyalı ormanlık alanda kaldığı orman bilirkişi raporuna ekli krokide gösterilmiş ve eylemli durumda da (A) harfli bölümünün tarım toprağı niteliğinde olduğu ve üzerinde üzüm omcaları bulunduğu, (B) harfli bölümün üzerinde ise 60 ilâ 80 yaşlarında yaklaşık 500 adet meşe ağacı bulunmakta olduğu tespit edilmiştir. Bu sebeplerle; kadastroda tescil harici bırakılmış dava konusu taşınmaza yönelik Orman Yönetiminin açmış olduğu davanın mahkemece taşınmazın (B) harfli bölümüne yönelik kabulüne karar verilmesi gerekirken, açılan davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş olup açıklanan nedenlerle; dava konusu taşınmazın eski tarihli belgelerde açık alanda, eylemli olarak da orman sayılmayan yerlerden bulunduğu tespit edilen (A) harfi ile işaretli 8400,00 m2'lik bölüme ilişkin davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının reddi, dava konusu taşınmazın (B) harfli bölüm yönünden ise; davacı ... Yönetimin temyiz itirazlarının kabulü ile, dava konusu tescil harici bırakılan taşınmazın orman bilirkişisinin rapor ve krokisine (B) harfi ile işaretli 10400,00 m2'lik bölüme ilişkin olarak hükmün bozulması gereğine değinilmiştir.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde; asli müdahil Orman Yönetiminin davasının; kısmen kabulüne, 25.06.1999 tarihli fen bilirkişisi ... ve orman bilirkişisi İlker Bayram'ın krokili raporuna göre dava konusu ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde bulunan ve krokide (B) harfi ile gösterilen toplam 10.400 m2'lik yerin orman vasfının tespiti ile Hazine adına tapuya tesciline, karar kesinleştiğinde karar örneğinin 25.06.1999 tarihli fen bilirkişi raporuyla birlikte tapu sicil müdürlüğüne gönderilmesine ve fen bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 8400 m2'lik bölüme ilişkin karar 15/05/2014 tarihli Yargıtay ilamı ile kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm asli müdahil Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescil istemine ilişkindir.
... köyünde 1949 yılında seri bazda yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmakta olup, davalı taşınmaz orman tahdidi dışında bırakılmıştır. Ayrıca, yörede genel arazi kadastro çalışmaları bitirilerek 01.04.1986 tarihinde kesinleşmiş, davalı taşınmaz köy boşluğu olarak tespit harici bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına
13/01/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.
20. Hukuk Dairesi 2017/7138 E. , 2020/17 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 111 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 76 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 73 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 95 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 132 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 91 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 90 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 80 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 89 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 86 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat