3. Hukuk Dairesi 2016/10438 E. , 2018/2900 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/10438 E. , 2018/2900 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı kurumun abonesi olduğunu, 15/07/2014 tarihli faturayla kendisine 4.460,80 TL borç çıkarıldığını, abonelik sözleşmesinin imzalanmasından itibaren 15 günlük sürede bu miktarda tüketimin mümkün olmadığını, borcun kendisine ait bulunmadığını, önceki kullanımlar nedeniyle tahakkuk yapıldığını belirterek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla 4.460,80 TL’den borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini, davacı abonenin sayacındaki endeksler üzerinden fatura tahakkuk ettirildiğini, tahakkukun mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, kapsam başlıklı 2. maddesinde; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde; 'Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.' olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımı verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda; davaya konu tahakkukun davacı (satıcı) ile davalı (tüketici) arasında imzalanmış olan mesken elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklandığı, bu itibarla taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
O halde; mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, yargılamanın Tüketici Mahkemesi sıfatı ile yapılması gerekirken, Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön