3. Hukuk Dairesi 2016/13652 E. , 2018/2823 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 01/11/2009 tarihinde kiraladığı taşınmaz için fatura beklerken hakkında 20.01.2010 tarihli kaçak tutanağı tutulduğunu, bu taşınmazı daha önce başkalarının kullandığını belirterek, borcu olmadığının tespitine ve %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının kuruma kaydı olmayan sayaçtan elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, 2010/01 dönemine ait 14.250,83 TL bedelli kaçak elektrik faturasının ödenmemesi üzerine ... 13.İcra Müdürlüğünün 2010/6366 E. dosyası üzerinden takip başlattıklarını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, takibe ve davaya konu 14,251,00 TL'nin 160,21 TL dışındakiler açısından davacının davalıya borçlu bulunmadığının belirlenmesine, davacı yanın sair itirazlarının reddine, karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Uyuşmazlık kaçak tahakkukuna yönelik fatura nedeniyle açılan menfi tespit davası niteliğindedir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü resmi gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
Somut olaya gelince; davalı kurum elemanları tarafından düzenlenen 20.01.2010 tarihli kaçak tespit tutanağında kuruma kaydı olmayan sayaçtan elektrik kullanıldığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Kaçak elektrik, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden kullanıldığından, sayaç üzerinde görülen endeks doğru tespit edilmiş tüketim değeri olarak kabul edilemez.
Davalı kurum tarafından talep edilen kaçak tahakkuk bedelinin yönetmelik ve yukarıda açıklanan 622 sayılı kurul kararında açıklanan yöntemle hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur.
Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; sayacın doğru çalıştığı belirtilerek günlük ortalama tüketime göre hesap yapılmış, kaçak elektrik kullanım hesabı yönünden mevzuata uygun teknik inceleme yapılmamıştır. Bu nedenle söz konusu rapor taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gibi; Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği de uygun değildir. Kaçak elektrik bedelinin yönetmelik ve yukarıda açıklanan 622 sayılı kurul kararında açıklanan yöntemle hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalının davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin, tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2016/13652 E. , 2018/2823 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat