3. Hukuk Dairesi 2017/5764 E. , 2018/2109 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/5764 E. , 2018/2109 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki istirdat davası hakkında Yargıtay 6. Hukuk Dairesince verilen 19.11.2015 gün ve 2014/13822 Esas 2015/10161 Karar sayılı bozma ilamına karşı ilk derece mahkemesince verilen direnme kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; 6763 sayılı Kanun'un 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK.'nun 373. Maddesinin 5. fıkrası uyarınca dava dosyası Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Yerel mahkeme kararının davalı tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesince verilen 19.11.2015 gün ve 2014/13822 Esas 2015/10161 Karar sayılı kararı ile; 'Davada dayanılan 30.12.2011 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedelinin 2.000-TL olduğu belirlenmiş olup, TEFE-TÜFE ortalaması oranında arttırılacağı kararlaştırılmıştır. Davalı kiralayan ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2013/9490 Esas sayılı dosyasıyla 13.08.2013 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde; aylık 2.200-TL den 2013 yılı Nisan ile Temmuz ayları arası toplam 8.800-TL kira alacağının tahsilini talep etmiştir. Takip konusu aylar kira alacağının sözleşmedeki artış şartı nazara alınarak hesaplanıp buna göre davacının fazla ödemesinin bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, sözleşmedeki artış şartı değerlendirilmeksizin davalıya yemin davetiyesi gönderilmesi usulsüz olduğu…” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece; “kiralayan ve kiracı, 5 yıl için aylık kira bedelinin 2.000,00-TL olduğu, 5 yıldan sonra sözleşmenin feshedilmeyerek uzatılması halinde artış yapılması konusunda açıkça anlaşma sağlamışlardır. Bu yöndeki anlaşmanın kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkansız olan bir hususa ilişkin olmadığı gibi irade bozukluğu öne sürülmediğinden geçerli olduğu açıktır. Bu durum karşısında tarafların iradelerine üstünlük tanınarak aylık kira bedelinin 2.000,00-TL olduğu kanaati değişmediğinden ..” bahisle bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6763 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK'na eklenen geçici 4/4. maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, dava konusu taşınmazı 30.l2.2011 tarihli, aylık 2.000,00-TL kira bedeli ile 5 yıl süreliğine eski malik Bülent Demir'den kiraladığını, .. . taşınmazı 08.02.2013 tarihinde davalıya sattığını, davacının kira sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yeni malike karşı sürdürdüğünü, davalının 2013 yılı Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz ayları kira bedelinin tahsili için 13.08.2013 tarihinde başlattığı ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2013/9490 sayılı icra takibi nedeniyle hacze gelinmesi üzerine haberdar olup haciz tehdidi altında 1.500,00-TL ve 9.769,68-TL ödemek zorunda kaldığını, tahliye sırasında davalı ile yapılan görüşmede müvekkilince yaptırılan klima sisteminin 2.000,00-TL kira bedelinden sayılarak bırakıldığını, Haziran ayı kira bedelinin elden, Nisan ve Mayıs ayı kira bedelinin Denizbank aracılığı ile ödendiğini iddia ederek borcu bulunmadığı halde icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalınan 11.269,68-TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle istirdadına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, istenen aylar kirasının ödenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davada dayanılan 30.12.2011 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedelinin 2.000-TL olduğu belirlenmiş olup, sözleşmenin hususi şartlar 6. Maddesinde “Kiracı kontrat bitiminde kira rayiç bedelini yıllık TEFE-TÜFE ortalaması oranında artışını şimdiden Kabul ve taahhüt eder.” Şeklinde kira bedelinin arttırılacağı kararlaştırılmıştır. Taraflar sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebileceğinden kira artışının her yıl olmayıp sözleşme süresi olan 5 yıllık sürenin sonunda artış yapılacağının kabulü gerekir. Bu durumda davalının 5 yıllık sözleşme süresi içinde artış talebinde bulunulamayacağı bu kez yapılan incelemeden anlaşılmakla, Mahkemenin bu konuda vermiş olduğu direnme kararı doğrudur.
Ne var ki; bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı yazılı delil ile ispat edemezse diğer tarafa yemin teklif eder. Yemin teklifini ispat yükü kendisine düşen yemin teklifi hakkı kullandırılmadan o taraf aleyhine karar verilemez. Davacı kiracı taraf borcu olmadığını, fazla ödeme yaptığını belirterek fazla ödenen bedelin istirdadını istemiştir. Eldeki davada ispat külfeti davacıda olup davacı taraf 10.06.2014 tarihli celsede yemin deliline dayandıklarını bildirmiş, davalı adına yemin davetiyesi tebliğ edilmişse de davacı kiracı delilleri arasında açıkça yemin deliline dayanmadığından davacının ödeme iddiasını yemin delili ile kanıtladığının kabul edilmesi doğru değildir.
Davalı kiraya veren ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2013/9490 Esas sayılı dosyasıyla 13.08.2013 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde; aylık 2.200-TL den 2013 yılı Nisan ile Temmuz ayları arası toplam 8.800-TL kira alacağının tahsilini talep etmiştir. Davacı ise kira bedellerini fazlasıyla ödediğini belirterek fazla ödenen bedelin istirdadını istemiştir. Bu durumda mahkemece, davacının açıkça yemin deliline dayanmadığı dikkate alınarak takip konusu aylar kira alacağının sözleşmedeki kararlaştırılan bedel olan 2000 TL üzerinden hesaplanıp buna göre davacının fazla ödemesinin bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği bu defaki incelemeden anlaşılmakla Yargıtay 6. Hukuk Dairesince verilen 19.11.2015 gün ve 2014/13822 Esas 2015/10161 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak hükmün açıklanan nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının Mahkemece verilen direnmeye ilişkin hükme yönelik temyiz isteğinin kabulü ile Yargıtay 6.Hukuk Dairesince verilen 08.02.2017 tarih ve 2017/743 Esas, 1031 Karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına, yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün değişik gerekçe ile BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön