22. Hukuk Dairesi 2017/11769 E. , 2018/8877 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde bekçi olarak çalıştığını, aylık net ücretinin 1.000 TL olduğunu, iş sözleşmesinin davalı işverence haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacıya ödenen aylık ücretin miktarı ile kıdem tazminatına esas ücret konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır. İşçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası pirim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olup, tazminata esas ücrete eklenmelidir. Satış rakamları ya da başkaca verilere göre hesaplanan prim değişkenlik gösterse de, kıdem tazminatı hesabında genişletilmiş ücret kavramı içinde değerlendirilmelidir. Diğer taraftan kıdem tazminatına esas ücrete, asgari geçim indirimi ve fazla çalışma ücreti eklenerek hesaplama yapılması hatalıdır.
Dosya kapsamına göre, davacı son aylık net ücretinin 1.000 TL olduğunu ileri sürmüş, davalı işveren ise davacıya asgari geçim indirimi ve fazla çalışma ücreti ile birlikte 1.000 TL ücret ücret ödendiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının kıdem tazminatına esas günlük brüt giydirilmiş ücreti 52,63 TL olarak kabul edilmiştir. Ne var ki, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminatına esas brüt çıplak ücret 46,63 TL, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine esas son brüt çıplak ücret 36,39 TL olarak belirlenmiş olup, rapordan, brüt çıplak ücretin hangi esasa göre ve ne şekilde tespit edildiği anlaşılamamıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacının son aylık net ücretinin 1.000 TL olduğu, gerek davacı tanıklarının gerekse davalı tanığı ...’in anlatımı ile sabittir. Davalı vekili, bu miktara fazla çalışma ücreti ile asgari geçim indiriminin dahil olduğunu ileri sürmüş ise de, dosyada bunu kanıtlayan bilgi, belge veya tanık anlatımı bulunmamaktadır. Bu itibarla davacının net ücretinin asgari geçim indirimi (ve fazla çalışma) hariç 1.000 TL olduğunun kabulü ile kıdem tazminatına esas brüt ücretin buna göre belirlenmesi gerekir. Aynı şekilde, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı yönünden de davacının önceki dönem ücretleri tespit edilebiliyorsa bu dönem ücretlerine göre; tespit edilemiyorsa, tespit edilebilen son brüt çıplak ücretin asgari ücrete oranı bulunmak suretiyle belirlenecek ücret üzerinden hesaplama yapılmalıdır. Mahkemece denetime elverişli olmayan rapora göre karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının fazla çalışma alacağının hesaplanması noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, mahkemece tanık anlatımları doğrultusunda davacının haftada altı gün, günde on iki saat çalışarak haftada toplam on sekiz saat fazla çalışma yaptığı kanaatine varılmıştır. Davacı bekçi olarak çalışmakta olup, dosyaya günlük nöbet teslimine ilişkin teslim defteri fotokopisi ve vardiya çizelgeleri sunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tarafından dosyaya sunulan kayıtların işveren tarafından düzenlendiğine dair bir tespite varılamaması sebebiyle bu kayıtlara itibar edilmeden tanık anlatımları doğrultusunda sonuca gidilmiştir. Ancak, sunulan kayıtlara davalı işverence açıkça itiraz edilmemiş olup, mahkemece bu hususun dikkate alınmaması hatalı olmuştur. Bu bakımdan, kayıt bulunan dönem yönünden davacının gece ve gündüz vardiyaları yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılmak suretiyle fazla çalışma alacağı hesaplanması gerekir. Ayrıca, yazılı kayıtlara göre belirlenecek olan fazla çalışma ücretinden indirim yapılmaması gerektiği hususu göz önüne alınmalıdır.
4-Dosya kapsamına göre bilirkişi raporunda, Haziran 2013-Aralık 2013 dönemindeki imzalı bordrolarda fazla çalışma tahakkuku bulunduğu değerlendirilerek, bu dönemin dışlandığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, davacı tarafından dosyaya sunulan kayıtlar doğrultusunda değerlendirme yapıldığında, davacının anılan dönemde fazla çalışma yaptığı tespit edildiği takdirde, bordroda tahakkuk eden fazla çalışma ücretinin, hesaplanan fazla çalışma ücretinden mahsubu gerekir. Bu husus göz önüne alınmaksızın tahakkuk bulunan dönemin dışlanması suretiyle sonuca gidilmesi yerinde değildir. Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
5-Somut uyuşmazlıkta, mahkemece tanık beyanları doğrultusunda belirlenen ulusal bayram ve genel tatil ücretinden de ¼ oranında indirim yapılarak hüküm kurulduğu anlaşılmakta olup, anılan günlerde çalışma yapılıp yapılmadığının ispatı yönünden, davacının sunduğu kayıtlara itibar edilmemesi hatalı olmuştur. Kayıt bulunan dönemler yönünden bu kayıtlara itibar edilerek değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi gerekir. Davacının sunduğu kayıtlara göre, davacının anılan günlerde çalıştığı tespit edildiği takdirde, belirlenecek ulusal bayram ve genel tatil ücretinden indirim yapılmaması gerektiği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 17.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar.
22. Hukuk Dairesi 2017/11769 E. , 2018/8877 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat