22. Hukuk Dairesi 2017/11219 E. , 2018/5758 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı, davalı ...'nda şoför olarak 18.09.1998 tarihinde çalışmaya başladığını, 21.10.2011 tarihinde iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ve alacaklarının ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile iş güvencesi tazminatı, ilave tediye, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunmuş, davacının eğitim-öğretim dönemlerine has olmak üzere belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştırıldığını, taşıma ve yemek hizmetlerinin 2011-2012 döneminden itibaren ihale ile özel şirketlere verildiğini, davalı Kurum tarafından verilecek hizmet kalmadığından davacının yeni dönemde işe çağrılmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesinde “(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde sözleşmeden kaynaklı iş güvencesi tazminat talebinde bulunulmuş olmasına karşın 17.09.2014 tarihli duruşmada iş güvencesi tazminat taleplerinin olmadığı beyan edilmiş ve 04.12.2014 tarihli dilekçe ile de iş güvencesi tazminatı talebinden vazgeçtikleri bildirilmiştir.
Mahkemece, kısa kararda 'davanın kabulü' yönünde hüküm kurulmuş, gerekçeli kararda bu hata fark edilmesine karşın, kısa karar ile gerekçeli kararın birbiri ile çelişkili olamayacağı gerekçesiyle davacının iş güvencesi tazminat talebi ile ilgili olumlu olumsuz herhangi bir hüküm kurulmamıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307. maddesinde feragat; 'Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.' şeklinde tanımlanmıştır. Davacı vekilinin beyanı davayı sona erdiren taraf işlemlerinden 'feragat' niteliğinde olup, karşı tarafın onayına bağlı değildir. Mahkemece iş güvencesi tazminatı talebinin feragat sebebiyle reddine karar verilerek, yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından reddin sonucuna göre hüküm kurulması gerekmekte iken bu yönde verilmeyen karar hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.03.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/11219 E. , 2018/5758 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat